Re: [b_c_n_2003] Dillerin
Olusumu ve Kok Dil Konusu (Timur Kocaoglu)
--- In b_c_n_2003@yahoogroups.com, Polat Kaya
<tntr@C...> wrote:
Sayin Timur
Kocaoglu,
Benim yönümdem ADEM
diye birisi yoktu, Türkce "ADAM deyimi vardi
ve bu insani
tanimlayan bir deyimdir. Adamin Atasi da yine geçmiste
yasamis baska bir
ADAM'di. ADAM sözü ise Türkcenin ATAM sözüdür.
ADEM ADAM sözünün
degistirilmis halidir. IBRAHIM sözü Türkçe
"BIR-AHAM"
(BIR AGAM) deyiminin degisik bir halidir. BIR-AHAM ise
Gök-Tanriyi
tanimlar. Süleyman adi ARAPca degildir. "AS ULU MAN"
(BIR/ESSIZ ULU MEN)
Türkçe deyiminin birlestirilmis sekli olup yine
Gök-Tanrinin
adidir. Gök-Tanrinin adi eski Türk törelerinde insanlara
ad olarak
tanimlanmistir. Onun için Türkün Dede Korkut efsanelerinde
de Dedem KORKUT ad
vericidir. KORKUT adi ise KOR ve KUT seklinde iki
Türkçe kök
sözcükten yapilmistir ve KUTSAL KOR anlamini tasir ki bu da
Gün-Tanri Günesin
adidir. Günesin adi ile ilgili tanimlamalar çesitli
kavramlara ad
oldugu gibi hakanlarin, hanlarin, krallarin adlarina da
ad yapilmistir.
Eski Misirlilar Türkce konusan bir TUR/TURK grubu
idiler. Dünyanin bu
en uzun ömürlü devleti tarihten silinmis ve
kendilerine de
EGYPT adi ile sözde "Çingene" olduklarini, yani
"gezgincilerden"
olduklarini tanimlayan bir ad takilmistir. Bu olay
TUR/TURK tarih ve
medeniyetinin bilinçli olarak silinmesi demektir.
Eski TUR/TURK
kültürü ve dini ile ilgili pek çok seyi degistirmis
olan dinci dilciler
eski TUR/TURK devleti olan MASAR'da kimlik
degistirmeyi
basarmislartir. Dünyada insanlari birbirine düsüren
sorunlardan
birincisi olasilikla bir çok dinin gelistirilmis
olmasidir. Dinler
günümüzde insanlari kutuplara ayirmislardir.
Dinler sayesinde
insanlar birbirlerini farkli görmege
alistirilmislardir.
Sonradan gelistirilmis dinler bilhassa politik
ve ekonomik
sebeplerden dolayi gelistirilmislerdir. Dillerin
gelismesine de
dinler yardimci olmuslardir. Din ve dil birlikte bir
kültür isidir.
Insan kendi beyin gücünün yarattigi kültür ürünlerine
adlar üretir. Onlarin
tamami da bir milletin dili olur. Yok olandan
dil yaratmak çok
zordur. Var olan dilden yeni dil yaratmak ise çok
daha kolay ve
mantiklidir. Nitekim pek çok diller o sekilde
yapilmislardir. Her
din kendine uygun bir dilin gelismesine yardimci
olmustur. Hangi
dinin yayilmasi çok olursa o din ve onun temsil
ettigi kültür
insanlar üzerinde daha etken din ve kültür olur.
Onun için olsa
gerek ki bazi insanlar din yaratmaya çok hevesli ve
meyillidirler.
Diger taraftan Günes dünyaya her türlü hayati,
canliligi, ISIYI,
ISHIYI verdigi için ve Günessiz hayat olamayacagi
içindir ki Günesi
Tanri olarak tanimak en makul yoldur. Eski
TUR/TURK insani da
bunu böyle yapmis ve Günes'e, Gök'e Ay'a,
Yildizlara
inanmakla çok uslu bir din kültürünü basarmistir. Günes
Gök yüzünü
aydinlatan biricik varlik olup Gök-ATA-Tanri yaninda
ikincidir. O insan
gözü ile görülebilen Günes sistemi içinde
sistemin orta
yerinde sistemi kontrol eden birinci güctür, BIRdir,
essizdir, O her
seyden "AKA'dir (büyüktür, üstündür). Bunu kimse
inkar edemez.
Türklerin atalari Günesi ve de kainati yaratan, gözle
görünmeyen fakat
her tarafta varligini gösterebilen gizli bir kudrete
inanarak ona da
Gök-ATA demisler ve böylece TUR/TURK kültüründe o da
GÖK-ATA-TANRI
(DINGIR, TENGIR, TENGRI, TANGARA, "AGA ATA AN ER" gibi)
adlar ile TUR
insaninin onbinlerce senelik dininin temelini teskil
etmistir. Bu
inancin etkisi altinda muhtesem medeniyetler
gelistirilmistir.
Günes dininin temeli safsata olamaz. Zira günes
herkesin her gün
gödügü ve onun isigi altinda yasadigi, asina oldugu
bir varliktir.
Eski TUR insani Gök
Tanriyi insana yahut insani (adami) ATA-Tanriya
benzetmis. Onun
için Tanrisinin bir adina OGUZ demis. OGUZ ile
beraber onun DILI
dogmustur. Onun içindir ki OGUZ la beraber
Türkçe AGUZ (DIL)
dogmustur. OGUZ ve AGUZ adlarinin birbirine
benzeyisi tesadufi
olmayip bilinçli yaratiliciligin neticesidir.
Konusmayi
gerçeklestiren insanin "DILI ve AGUZ boslugu yani
AGUZ'udur.
Dolayisiyle OGUZ ve AGUZ beraberdir ve dogustan vardir.
Insanda
"AGUZ" da BIRdir. Çocuk ilk dogdugunda ilkin "bagirarak"
dünyaya geldigini
ilan eder. Bu isi de "AGUZ'u" ile yapar. Böylece
dogusta
"AGUZ" (konusma) vardir. Bu tesadüflerin neticesi olmayip
düsünen insanin
bilinçli olarak gerek kendisine ve gerekse diline
verdigi adlardir.
Insan oglu "IKI GOZE" sahiptir. Bu bir gerçektir.
Tur dilinin onlara
SAG-GOZ ve SOL-GOZ demesi tesadufi degildir.
Kendini Gök-Tanriya
benzeten eski çaglarin TUR insani, Gök-ATA-
Tanrisina da iki
göz tanimlamistir. Bunlardan SAG-GOZ (çalisan)
GUNEStir ve
Tanrinin isleyen ISHIKLI VE ISILI gözü olup dünyayi
aydinlatan ve her
seyin görülmesine sebep olan bir enerji kaynagidir
ki buna eski TUR
insani KUN/KÜN-TANRI demistir. TUR insani Gök-ATA-
Tanrinin sol gözünü
de AY ile tanimlamis ve ona da AY-TANRI
demistir. AY
tanrinin KÖR gözüdür. Eski MISIR medeniyeti de buna
inanirdi ve bu gibi
inançlar etrafinda binlerce sene süren muhtesem
bir medeniyet
yaratmistir. Türkün "KÖROGLU" destani adi yine
Tanridan
kaynaklanir. Bir gözü "kör" olana "GÖR-GÖZ" derler Turk
törelerinde. Onun
içindir ki eski TUR/TURK dünyasinda Tanri KORGOZ
adi ile bilinirdi.
Günes Tanrinin bir gözü kabul edildigi için ona O-
GÖZ demisler. O-GÖZ
deyimi onu OGUZ yapmistir. Türk dilinin inceligi
Gök-ATA-Tanriyi hem
KOR-GÖZ olarak tanimlar (bir gözünün Günes olmasi
sebebiyel) ve hem
de KÖR-GÖZ olarak tanimlar (sol gözünün AY olmasi
sebebiyle). Dikkat
edilmelidir ki bu birbirinin ziddi olan iki
kavram yalniz Türk
dilinde ayni sekilde yazilir. TUR/TURK dünyasinin
binlerce senelik
muhtesem geçmisini bilmeyen bazilari için bu
söylediklerim bir
safsata gibi görünse de bu inancin etrafinda ne
muhtesem
medeniyetler gelistirilmis, dil turetilmis ve töreler
islenmis oldugu da
bir gerçektir. Bunu eski TUR/TURK dünyasinin
insani basarmistir.
Baskalari da bu kavramlari onlardan almis yahut
asirmislardir. Bu
konularda söylenecek kitaplar dolusu bilgiler
vardir ki ancak
egitim ve arastirma teskilatlarinda arastirma
yapildikca Türkün
geçmisi gün isigina çikacaktir. Çünkü eski
TUR/TURK dünyasinin
dünyanin çesitli bölgelerinde yaratmis olduklari
muhtesem medeniyet
arastirilip gün isigina çikarildikca günümüzün
Türk insaninin
kendine güveni de o nisbette artmis olacak. Bir
zamanlar ceddine
bir tanri gibi tapan TUR/TURK insani yine o
ceddinden gücünü
alacaktir. TUR/TURK için OGUZ'un adi "dogrulugu,
gerçegi, aydinligi,
adaleti ve muhtesemliligi ve daha pek çok
insanlarin
iyiligine olan kavramlari temsil ettiginden, TURK insani
yine ayni
duygularla yüklü olarak kendi gelecegini kendisi
yönlendirecek,
insanligi birbirine düsüren kavramlar yerine insanliga
yararli, görkemli
medeniyetler gelistirecektir. Inançlar
yaraticiligi
kamçilayan güclerdir. Yeterki insan en basta kendine ve
kendi gücüne
inanmis ola.
Selamlar,
Polat Kaya