Re: [b_c_n_2003] Sozcukllerin
kokeni hakkinda (Haluk Berkmen)
--- In b_c_n_2003@yahoogroups.com, Polat Kaya
<tntr@C...> wrote:
Aziz Kardesim Haluk
Bey,
Dediklerinize
katiliyorum. Onun içindir ki en az 500 kadar Latince
sözcügün analizini
yaptim. Elbetteki Latince de ve Grekcede olan
kelimelerin bir
çogu Ingilizceye geçmistir. Fakat Ingilizcedeki
kelimeler daha
karisik bir sekilde "anagram" edilmistirler. Latince
ise eski Türkçeden
aldigi kelimeleri daha az degistirerek kelimeler
türetmis. Bu
açiklik oldugu için olsa gerek ki Latince öldürülmüstür.
Bununla beraber
eski Türk duunyasinin Tuurkce dilinden pekçok deyimler
Latincenin
yapisinda saklanmistir. Ingilizce üzerinde ugrasmamin
sebeplerinden
birisi günümüzde yasayan bir dil olup çogu kimse
tarafindan bilmekte
ve konusulmaktadir. O sebeple kavramin
tanimlamasini
yaparken bu dilden bazi sözcuukleri örnek olarak almakla
daha genis bir
gruba hitap etmek mümkün olabiliyor düsüncesidir.
Daha önce de
dedigim gibi bizim sorunumuz zor. Zira birileri verilen
bir Türkçe deyimi
"anagram" yaparken her türlü serbestiye sahip.
Diledigi
degistirmeyi diledigi sekilde yapabilme yetenegine sahip
birisi. Ben ise
böyle birisinin kirmis oldugu bir sözcügün simdi ki
halinden geriye
giderek eski halini "desifre" etmege çalisiyorum ki bu
is çok daha zor bir
is. Dikkat ederseniz günümüzde iletisimler gizli
bir sekilde
iletimeden önce "kirilir" (dikkat buyurun "cryptology"
(sifre bilimi)
adina ki Türkçe "KIRIP OLGUDU" deyiminden kaynaklandigi
belli) ve hatta
içine kurallar çerçevesinde ilaveler yapilir ve sonra
iletilir. Mesaji
alan taraf kirma isinde tatbik edilen kurallari
bildigi için aldigi
mesajin ilk halini elde etmesi daha kolay oluyor.
Zira alici
kurallari tersine tatbik ederek ilk sekile varabiliyor.
Biz bu lükse sahip
degiliz. Bati dillerindeki sözcüklerin Türkçeden
kirilma oldugunun
farkindayiz ve bir de elimiz de ilk deyimin anlami
var ki o da dolayli
sekilde saklanilmis. Böylece bizim birçok sözcügü
desifre
("decompile") etmemiz çok daha zor.
Latinlere gelince,
onlar da eski Türk dünyasinin evrensel Gök-Tanri
(Günes) dinini
izleyenler, diger bir deyimle "pagan, heaten, vs."
olduklari için
onlar da en azindan zamanin Türkçesini biliyorlardi.
Çünkü zamanin
Türkçesi Sümerler tarafindan konusulmus oldugu gibi eski
Tur Masarlar
(Misirlilar) tarafindan da konusuyluyordu. Eski
Anadolulular,
Gritliler, Ionlar (eski Yunanlar, Ay-Hanlar),
Fenikeliler
(Kün-Hanlar), Kartacalilar, Etrüskler, Pelasgianlar, Tur-
öylüler (Trojans),
Trakyalilar, vs. tarafindan da konusuluyordu.
Böylece Türkçe bir
evrensel dildi. Onun içindir ki Grekler, Latinler,
Ibraniler ve diger
Hint-Avrupali gezginciler de Türkçeyi
biliyorlardi. Dini
eski dünyanin "Günes" dini olan bu insanlarin
konustuklari dil de
yine o evrensel dinin evrensel dili olan Türkçe
(Günes Dili, Tur
Dili, Oguz dili) idi. AUGUSTUS adi "OGUS-ATA-US"
(Akilli Oguz Ata)
deyiminin kirilmis seklidir. Yani Gök-Tanrinin
adidir. Bu ad
yalniz Julius Caesar'a ait bir ad olmayip diger Roma
Imparatorlarinin da
lakabi olan bir addi. "Pagan" diye bilinen bu
insanlar Iznikteki
ilk Hristiyan konferansina kadar yine de "Günese"
tapiyorlardi, taki
"ISA" dini ayarlanip ortaya çikarilincaya kadar.
Dolayisiyle
Gök-Tanrinin adi olan "OGUZ adini kendi ünvanlarinda
kullanmalari çok
dogaldir. Zira eski Türk dünyasini töresi bu idi.
Yani ülkenin basi
olmus kimse kendisine "tanri" adi veriyordu.
Geçenki bir
iletinizde Grit adasi medeniyetinden bahsederken "KNOSSOS"
adini zikrettiniz
ki bu ad da yine "KÜN OGUZ" adi ile ilgili bir
addir. Eski zaman
Grit adasi halkinin kralinin adi olarak bilinen
"MINOS"
adi aslinda Türkce MANAS adiyla ayni olup yine Gök-Tanrinin
adidir. MANAS sözü
"MAN-AS" (Essiz Adam) seklinde Gök-Tanriyi ve
"MEN AS"
seklinde kralin kendisinin "essiz birisi" oldugunu
tanimliyor.
Böylece, "Minoans" diye adlandirilan bu insanlar Tuurkçe
konusan eski TUR
insanlaridi.
Latince
"CON" bir ek gibi görünüyorsa da gerçek bir ek olmayip, kelime
içindeki
"KON/KÜN (Günes anlamida oldugu gibi) deyimlerinin CON
seklinde
tanziminden ibarettir. Bazan "KON/KUN/KÜN" (Guunes) adidir
ve çogu zaman da
kelime içindeki harflein "CON" seklinde
düzenlenmesidir.
Böylece Latinceyi gelistirenler de onu bir "Günes"
dili imis gibi
düzenlemislerdir. Dikkat edersek bu sözün de asli
KON/KUN/KÜN olup
CON seklinde "kirilmis" olmasina ragmen yine de "KON"
diye
seslendirilmektedir. Bu durumun kendisi üzerine süpheyi hemen
çekmektedir. Hem
CON yazacak ve hem de KON diye selendirecek. Pek
mantiksiz bir
durum. Bence maksat "KÜN" (Günes) adini gizlemek.
Önerin ve verdigin
latince sözcükler için tesekkür ederim. Onlari
gözden geçirip
çözebildiklerimi sizlerle paylasacagim. Biraz zaman
alacak zira
arastirmasini yapmak uzun zaman aliyor. Bunca isim
arasinda pek çok
konuyla ugrasmam zor oluyor. Yine bilesiniz ki iyi
niyetli sözlerinizi
candan kabulleniyorum. Iyi söze kimsenin diyecegi
bir söz olmaz.
Geçmisin karanlik ufuklarina açilan bir isik
penceresinin
kapaklari yüzümüze kapanmadigi sürece ve eikilen
tohumlar yeserirken
çignenmedikce yolun giderek daha da açilacagindan
ve
aydinlanacagindan eminim. Kal saglikla.
Selam ve sevgiler,
Polat Kaya
========
Haluk Berkmen wrote:
>
> Part 1.1Type:
Plain Text (text/plain)
Sayin Polat Kaya,
Ingilizce
sozcuklerin pek cogu Latinceden Ingilizceye gecmislerdir.
Ingilzce bir
sozcugun Turkceden kirilirak olusturulmus oldugu gorusunu
ileri surmeden once
Latince karsiligini arastirmakta yarar vardir
sanirim. Boylece
hata yapma payi azalir ve karsinizdaki karsi goruse
sahip kisilerin
iddialarinizi tumden red etmeleri de guclesir.
Ben sizin tumden
yanlis fikirler ileri surdugunuzu soylemek
istemiyorum. Lutfen
beni yanlis anlamayin. Size karsi olmak degil,
destek olmaktir
amacim. Ancak GDK'yi savunanlar da bazi goruslerinde
asiriya kacip
kuramin tumden red edilmesine neden olmuslardir. Bu
bakimdan bir savi
ileri surerken tum yonleri ile arastirip saglam
delillerle ortaya
cikmak o savin kabul gormesini kolaylastirir.
Elbette ki her yeni
sav direncle karsilanacaktir. Buna sasmamak lazim.
Insanin yapisinda
yeniliklere karsi direnmek vardir. Her konuda bu
boyledir.
Dolayisiyle yenilikleri kucuk dozlarda sunmak ve ihtiyatli
davranmakta yarar
vardir.
Bir ornek olarak,
CONFIDENCE sozcugune bakalim.
Diyorsunuz ki:
" Türkçe
"güven" anlaminda olan Ingilizce" CONFIDENCE"
(< KONF-IDENCE)
ile Türkce "KÜFEN-EDENCI" ("güven edenci") deyimleri
hem dil yapisi
bakimindan ve hem de anlam bakimindan sayani-hayret bir
benzerlik
arzetmektedirler."
Bu sozcuk
CON-FIDENSE seklinde ayrilmalidir, CONF-IDENSE degil.
Zira Latince CON on
eki "birlikte" anlamini tasir. Ornekler:
concero : connect
join, twine, join in conflict.
concilio : to
assemble, bring together.
concilio : to make
friendly, procure the favor, bring together.
concilio : win
over, reconcile, unite /cause.
concilium :
conciliation.
concilium : council.
concino : to sing
together, celebrate.
concipio : to take
or lay hold of, receive, take in/ conceive.
concisus : cut up,
broken, brief, concise.
concordia :
concord, harmony, agreement.
concordis :
harmonious, united.
concordo : to
harmonize, unite.
concretio :
growing-together.
concurro : to
concur.
confirmo : to
confirm.
congero : to
collect, compile.
conglobo : to amass.
congrego : to
assemble.
Diger taraftan FIDE
"itimat, guven, vaat" anlamlarini tasir.
Ornekler:
fidelitas :
fidelity, loyalty, homage.
fidens : confident,
without fear, courageous.
fides : promise,
assurance, word of honor, engagement.
fides : trust,
confidence, reliance, belief, faith.
fides : trustworthiness,
protection
Su halde CONFIDENS
veya CONFIDENCE "Birlikte, karsilikli itimat,
guven"
anlamindadir. Simdi bu iliski ve sozcukleri hice sayip
KUFEN-EDICI
derseniz saviniz biraz zayif kalir.
Diger taraftan
hakli oldugunuz bircok nokta var. Ornegin OKUZ ile
OGUZ , UZ, GUZ
arasindaki iliskileri aciklamalariniza tamamen
katilirim. Benim
"OK sozunun kokeni" elmegim oldukca ayrintili olarak
bu sozcugu
incelemistir.
Savimizin guc
kaybetmemesi icin yukardaki goruslerime onem vermenizi
ozellikle rica ederim.
saygilarimla
Haluk Berkmen