Re: [bcn2004] Words under the lens: Greek Numeral names No.4 - Greek words related to number "two" with correction of a mistake

Sayin Emine Fougner Hanim,


Hoş geldiniz. Uzun bir süreden sonra gruba yeniden katilmanizdan memnun oldum. 

Grekce "STASIS" sözcügü, sizin de Ingilizce olarak belirttiginiz gibi, "yerinde duran, hareketsiz, degişmez" anlamli kavramlar için kullanilan bir sözcük oluyor. Bu sözcügün tanimlanmasini iki ayri kaynaktan şu Ingilizce ifadelerle buluyoruz:

1.    Oxford American Dictionaries : "STASIS meaning "a period or state of inactivity or equilibrium", static). ORIGIN mid 18th cent.: modern Latin, from Greek, literally ‘standing, stoppage,’ from sta-, base of histanai ‘to stand.’" 

2.    Divry's Modern English-Greek, Greek-English Dictionary, 1988, p. 682]: "STASIS (STASEWS) means attitude; pose; stand; standing; stop; suspension".

Grekce STATIKOS (Ingilizce "STATIC" (lacking in movement, action, or change),"hareketsiz, yerinden oynamayan, degişmez" anlamli) sözcügü de yine bu sözcük ile ayni kaynakli bir sözcükdür. 

Bu bilgilerin işiginda, STASIS sözcügü iki şekilde incelenebilir.  Şöyle ki:

a)    STASIS sözcügü  harf-be-harf "TASSSI" şeklinde yeniden dizilip  Türkçe olarak okundugunda, Grek sözcügünün aslinin Türkçe 
"TAŞSI" yani "TAŞ GIBI" anlamli bir sözden yapilmiş oldugunu görüyoruz. 

b)    Ayrica, STASIS sözcügü "TAISSS" şeklinde deşifre edildip, Türkçe olarak okundugunda, Grek sözcügünün aslinin Türkçe 
"TEgIŞSiZ" (DEGIŞISIZ) yani "DEGIŞMEYEN, CANSIZ, HAREKETSIZ, TAŞ GIBI, YERINDE DURAN" anlamli bir sözden yapilmiş olabilecegini de görüyoruz. 

c)    STASEWS sözcügü de harf-be-harf "TASSSE-UU" şeklinde yeniden dizilip Türkçe olarak okundugunda, Grek sözcügünün aslinin Türkçe 
"TAŞSI O" yani "TAŞ GIBI O" anlamli bir sözden yapilmiş oldugunu görüyoruz. W harfi yerine göre UU, VV, YY, UV, UY ve VY kimlikleri altinda işleyen kaypak kimlikli bir semboldür. 

d)    Ayrica STASEWS  sözcügü  harf-be-harf "TEYUSASS" şeklinde yeniden dizilip Türkçe olarak okundugunda, Grek sözcügünün aslinin Türkçe 
"DEGÜŞÜSÜZ" (DEGIŞISIZ) yani "DEGIŞMEZ, HAREKETSIZ, CANSIZ" anlamli bir sözden yapilmiş olabilecegini de görüyoruz. (G harfi Türkçe yumuşak G dir).

Böylece ben derim ki bu Grekce sözcügün asli Türkçe "taşsi" ve "degişisiz" sözcükleridir. 

e)    Hatta deniyor ki STASIS sözcügünün kaynagi Grekce "HISTANAI" sözcügü imiş!  Ilginçtir ki HISTANAI  sözcügü de harf-be-harf  "HISTAN-AI" şeklinde yeniden yazilip Türkçe olarak okundugunda, bu Grek sözcügünün aslinin Türkçe 
"HISTEN ArI" (hisden ari, hissiz, duygusuz, cansiz, degişmez, hareketsiz) anlamli bir Türkçe sözden yapilmiş oldugunugörüyoruz ki bu da yukarida buldugumuz neticeyi dogruluyor.

f)    Şimdi bir de Grekce STATIKOS sözcügüne bakalim.  STATIKOS sözcügü  harf-be-harf "KATI-TOSS" şeklinde yeniden dizilip  Türkçe olarak okundugunda, Grek sözcügünün aslinin Türkçe 
"KATI TAŞ" deyimi oldugunu görüyoruz. 

Bilindigi gibi, dogada taşlar ve de taş gibi kati olan her şey kendiliginden yerindenoynamayan, durumunu degiştirmeyen, dengesini koruyan, yerinde duran, cansiz cisimlerdir.  Bu nedenle, dilimizde pek çok "taş gibi kati, cansiz, hissiz, hareketsiz, ölmüş, heykel gibi, put gibi, kondugu yerden kalkmayan, düştügü yerde duran, durmuş, çalişmaz, vs." gibi pek çok benzetme deyimlerimiz vardir.  Türkçe 
KATI TAŞ, TAŞ GIBI sözleri insanlar için de kullanilarak insanlarin yerine göre ne kati taş gibi, kalpsiz, hissiz, acimasiz, vs. olduklari benzetmesi de yapilir.  Bu gibi insan karakterleri de kolay kolay deyişmez. Dikkat edilirse, yukarida STASIS ve onun diger bir şekli olan STASEWS sözcüklerinin açiklamalarinda da yine ayni anlamlari bulduk. Sözcügün bu anlaminda şunuda eklemek isterim:

Ünlü şair Elekber Tagiyev "Sen Gelmez Oldun" başlikli türküsünde çok anlamli bir benzetme yaparak diyor ki: "Taşlara mi döndü kalbin gelmedin / Aylar geldi geçti sen gelmez oldun". Yani, "bu ne sessizlik, hareketsizlik, hissizlik, cansizlik, ölmüşlük ki söz verdigin halde sen gelmez oldun" diyor yazar!

Sohbetimiz STASIS sözünden açilmişken, belki Ingilizce STATUE (heykel) sözüne de dokunmak iyi olur. Bilindigi gibi, heykeller de taştan, kayadan, dayanikli sert malzemeden yapilir ve konulduklari yerde hiç deyişmeden cansiz dururlar.  Böylece, STATUE sözcügünü"TASTE-U" şeklinde yeniden dizdigimizde onda da Türkçe 
"TAŞTI O" sözünü buluyoruz ki bu da hekeller konusunda gerçegin ifadesidir. 

Grekce AGALMATOEIDES sözcügü Ingilizce "statue-like", yani Türkçe "heykel gibi" anlamli imiş, [Divry's dictionary, 1988, s. 394]. Bu çok karişik ve yabanci görünen sözde Grekce sözcügü Türkçe, "heykel gibi" ifadesi dahil, her hangi bir başka sözcük ile kiyaslamamiz elbette ki mümkün degil. Böyle bir kiyaslama bizi bu iki dilin aslinda birbirinden çok farkli ayri diller oldugu neticesine götürür.  Bu nedenle, böyle bir kiyaslama yapan dilciler, Grekce ile Türkçenin birbirinden çok farkli diller oldugu sonucunu zaten dünyaya ilan etmişler. Fakat, bence, onlarin bilmedikleri husus bu AGALMATOEIDES kelimesinin aslinda Türkçeden yapilmiş oldugu gerçegidir. Şöyle ki:  

Grekce AGALMATOEIDES  sözcügü harf-be-harf  "TAS-GIE-OLMADE-A" şeklinde yeniden dizilip Türkçe olarak okundugunda, bu Grek sözcügünün aslinin Türkçe 
"TAŞ GIbI OLMADI O"anlamli bir Türkçe sözden yapilmiş oldugunu görüyoruz. Hatta daha da iyisi, AGALMATOEIDES sözcügü harf-be-harf  "TAS-GEE-OLI-ADAM" şeklinde yeniden dizilip Türkçe olarak okundugunda, bu Grek sözcügünün aslinin Türkçe "TAŞ GIbI ÖLÜ ADAM" (TAŞ KImI ÖLÜ ADAM) anlamli bir Türkçe benzetme sözünden yapilmiş oldugunu görüyoruz. Heykeller de zaten ölü adamlarin anisina taştan yapilmiş anitlardir. Türkçeden yapilmiş bu "Grek" sözcügünde Türkçe kaynak sözdeki B yahut ikinci bir M harfi düşürülmüştür. 

Dil bilimciler Grekce sözcüklerin Türkçe sözlerden yapilmiş olduklari gerçegini bilmediklerinden gerek Grekcenin ve gerekse diger "Hint-Avrupa" dillerinin, her hangi bir örnek kullanmadan, hele Türkçe ile hiç bir ilişkisi olmadan, kendi başlarina geliştirilmiş eski diller olduklarini sanirlar ve iddia ederler. Bu konuda yaptiklari "bilimsel" bildirileri de o şekildedir ki bu halka gerçegi yansitmaz. Bu arada asil inkar edilen tek heceli ve çok eski bir dil olan Türkçenin bütün Hint-Avrupa ve Sami dillerin ve hatta başka dillerin bile kaynagi oldugu ve bir kaç bin sene evveline kadar, yani çok yakin geçmişe kadar, Türkçenin dünyada konuşulan tek dil oldugu gerçegidir. Bu gerçegi elbette ki bilenler vardir. Fakat onu inkar etmek bazi gruplarin işine daha çok yaradigindan, onbinlerce senelik eski Turan dünyasi medeniyeti olmamiş gibi sayilmaktadir.  Bu arada dünya ve bilhassa Türk dünyasi kendi dili, medeniyeti ve uzak gemişi hakkinda fena halde uyutulmuş ve kandirilmiştir. 

Size bu yaniti hazirlarken, dikkatimi çeken başka bir Grekçe sözcük de Türkçe "kurbaga" anlamli olan  BATRAKHOS  sözcügü oldu.  Çok ilginçtir ki BATRAKHOS sözcügü harf-be-harf "KORBAHATS" şeklinde yeniden dizildiginde karşimiza Türkçe 
"KORBAHATI" (KURBAGADI) sözü çikiyor. Bu da gösteriyor ki BATRAKHOS sözcügüne kaynak olan söz deTürkçeden aşirilmiş öz Türkçe bir addir. Başka bir deyimle, eski Turan dünyasinin dili olan Türkçenin sözcükleri ve sözleri devamli şekilde aşirilarak yeni dil kaliplarina dökülmüş ve yapay Hint-Avrupa ve de Sami dillerine Türkçeden sayisiz sözcükler türetilmiştir.  Bu işlem yapilirken, kaçirilan ve kariştirilan Türkçe sözler yapayca türetilen sözcüklerin bünyesinde bir nevi dondurularak, istenmeden, günümüze kadar saklanmiştir. Onlari yeniden gün işigina çikarmak bu yazida da gösterdigim "deşifre etme" yöntemleriyle mümkündür.

Not: Dikkat etiyseniz yazida hep "GREKCE" (Greek) sözünü kullandim ve "YUNANCA" demedim.  Çünkü "Yunan" ile "Greek" ayni soydan olmayan gruplardir. "Yunan" adi aslen Türkçe "AYHAN" adinin degiştirilmiş şeklidir ve eski Greek dilinde "ION" adi ile bilinen Türk soylu fakat "Helenleßtirilmiş" bir gruptur. Bu pek dile getirilmez bir bilgidir.


Selam ve sevgi ile,

Polat Kaya

01/06/2011




Emine Fougner wrote:

Polat bey,
 
Birde "Stasis" kelimesini incelermisiniz? Sanirim Yunanca kokenli.
"A period or state of inactivity or equilibrium. Inactivity resulting 
from a static balance between opposing forces."
 
Eger daha evvel incelediyseniz, bana link'ini gonderebilirmisiniz?
 
Tesekkur ederim,
 
Emine


x

x
Emine Fougner wrote:

Polat bey,
 
Birde "Stasis" kelimesini incelermisiniz? Sanirim Yunanca kokenli.
"A period or state of inactivity or equilibrium. Inactivity resulting 
from a static balance between opposing forces."
 
Eger daha evvel incelediyseniz, bana link'ini gonderebilirmisiniz?
 
Tesekkur ederim,
 
Emine
 
To: bcn_2004@yahoogroups.com; historical_linguistics_2@yahoogroups.com; Polat_Kaya@yahoogroups.com
From: tntr@...
Date: Fri, 27 May 2011 14:48:35 -0400
Subject: [bcn2004] Words under the lens:  Greek Numeral names No.4 - Greek words related to number "two" with correction of a mistake
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
  
 
 
    
      
      
      
 
 
 
Note:   A mistake
was discovered in the second paragraph this article stating now in its
corrected form: "Turkish cardinal numeral for "two"
is "IKI" and for ordinal numeral "second"
is "IKINCI"."  In the first posting of
this article, by mistake term "eighth" instead of "second"
was written. For this mistake, I ask forgiveness of my readers. I also
thank to Kamil Kartal for spotting this mistake.
 
Polat Kaya, 27/05/2011.
 
 
 
 
 
4.    Greek words related to number "two":
 
 
 
Greek word DUO means "two", and DEUTEROS
means
"second", [Divry's Modern
English-Greek, Greek-English Dictionary, 1988, p. 762]. To understand
this numeral name, let us examine another word, namely, the
Greek word DEUTEROGENES 
that means "second born; secondary",
[Divry's Modern English-Greek, Greek-English Dictionary, 1988, p. 470].
 
 
 
 
Turkish cardinal numeral for "two" is "IKI" and for ordinal numeral "second"
is "IKINCI". 
 
 
 
Let us first examine the term DEUTEROGENES,
meaning
"second born; secondary". 
 
 
 
a)   The term DEUTEROGENES,
rearranged letter-by-letter as "EGENSE-DOUTER",
is the altered, restructured, Hellenized and disguised form of the
Turkish expression "IKINCI DOĞUDUR"
meaning
 "second born".  This corroborates
the first given meaning of the Greek word. The
implications of this is that Turkish numeral names IKI and IKINCI
are already built into this Greek term DEUTEROGENES
by using this Turkish expression "IKINCI DOĞUDUR". After the
rearrangement , the DEU (DUO or DW) part is called "two"
by getting its meaning from the Turkish numeral IKI. And
similarly, the part DEUTEROS
 was called "second" by assigning
Turkish IKINCI
to it. As we can see, generally, the shorter form of the Greek word is
not the root - as we are led to believe - but rather - the chopped off
front end of a longer word.  This way, both DEO and DUO
get the meaning of "two" from Turkish cardinal numeral "IKI"
while DEUTEROS gets its menaing of "second" from
Turkish ordinal number "IKINCI"!
 
 
 
Turkish word IKI
means "two",  IKINCI means "second", 
DOĞDU
means "is
born; was born", DOUDUR
is the noun form of DOĞDU and means "is
born; was born".
 
 
 
b)   The term DEUTEROGENES,
rearranged letter-by-letter as "EGENSEDER-O-TU",
is the altered, restructured, Hellenized and disguised form of the
Turkish expression "IKINCIDIR O" meaning
 "he/she/it is the second (in line),
he/she/it
is secondary".  This corroborates the second given meaning of
the Greek word.  Turkish word IKINCIDIR means "is
second". 
 
 
 
This decipherment of the Greek word DEUTEROGENES
is very important for determining the identity of
the Greek word "DEUTEROS" (DEUTERA and DEUTERON) meaning "second",
[Divry's Modern English-Greek, Greek-English Dictionary, 1988, p.
470].  Clearly we observe that the word has been manufactured from a
number of Turkish expressions - contrary to claims that it is a "Greek"
word.  The fact is that this manufactured word has been linguistically
restructured from
Turkish just like most other Greek words have been built from Turkish!
 
 
 
Furthermore we observe that the so-called "Greek" word "DEUTERO",
meaning "second", is actually the cut-off front end of
the manufactured
word DEUTEROGENES. 
And the meaning "second"
attributed to the word "DEUTERO"
is actually coming from the Turkish word "IKINCI" meaning "second"
embedded inside the longer word DEUTEROGENES. 
This "second"
meaning
of the Turkish word has been assigned to the newly
arranged word DEUTERO. 
This gives the false notion that DEUTERO comes from the word DEU - which is further from the truth.
 
 
 
Thus, the usurping and the restructuring of the Turkish expressions
have
been cleverly but also deceitfully completed.  In the process, the
world linguists and the world public have been sneakily conned!
Thus, the Greek word DEUTEROS 
meaning  "second"  or the term DUO meaning "two"
is not original and authentic as claimed.
 
 
 
 
 
It must also be noted that even the English term SECONDARY,
rearranged as "YCENSADOR",
(where Letter C is a replacement of letter K, and letter S is
replacement for Turkish letter C), is
the altered, restructured and
disguised Turkish word "IKINCIDUR" (IKINCIDIR)
meaning "it is the second". Thus, this English word has
also
been made up from Turkish.
 
 
 
 
 
Polat Kaya
 
 
 
27/05/2011