[Fwd: TurkBirDev >> Neden "TURK BIRLESIK DEVLETLERI"?]

-------- Original Message --------

Subject:

TurkBirDev >> Neden "TURK BIRLESIK DEVLETLERI"?

Date:

Tue, 23 Jan 2007 22:53:26 -0400

From:

Polat Kaya <tntr@...>

Reply-To:

TurkBirDev@yahoogroups.com

To:

TurkBirdev <TurkBirDev@yahoogroups.com>



Degerli TurkBirDev Üyeleri,


Hepinizi sevgi ve saygi ile selamlarim. Yazimin basligini NEDEN "TURK BIRLESIK DEVLETLERI"? diye seçtim, zira bu kavramin Türk Dünyasinin gelecegi için çok önemli olduguna inanan birisiyim.  Çok eskilerden beri ve de günümüzde çok genis bir sahaya yayilmis olan Türk dünyasi, günümüzde, Türklügu ile gurur duyan, Türklügü ile övünen ve övünmesi gereken olasilikla en azindan 300 milyona yakin Türk soylu insanlari içermektedir. Türk insaninin üzerinde yasadiklari, vatan bildikleri anayurt topraklarinin üstünde ve altinda olan dogal zenginlikler, 300 milyon insanin daha nice katini binlerce sene besleyecek niteliktedir. Bu dogal zenginlikler, Türk insaninin kendi beyin gücü ile birlestirilerek islenebilir. Bu dogal zenginlik teknik gelistirmelerle çesitli kaliplara sokularak gerek kendilerinin ve gerekse insanligin hizmetine açilabilir. Türk insani bunu yapabilme yetenegindedir ve gelistirdigi medeniyetini paylasmak töresine sahiptir . Türk dünyasi, kendi beyin gücünün sayesinde tarihte oldugu gibi, yine devamli parlayan bir günes gibi kendisini, soydaslarini ve dünyayi aydinlatabilir. 

Türklerin atalari zaten "GÖZ, ALGÖZ, ALGÜN, ALBAS, ALTINBAS, KIZILBAS, ALAV, ALEV, ALOY, vs " gibi adlar ile adlandirdiklari, dünyaya hayat verici günese, yani Gün-Tanriya onbinlerce sene evvelinden "Tanri O-GÖZ" (Tanri OGUZ) olarak inanmislar ve bu kavram altinda olasilikla dünyaya ilk din kavramini vermislerdir. Gözleri Günes ve Ay olan tek Tanri kavramina inanan Türk dünyasi insani, geçmiste arz üzerinde gittikleri her yerde o kavram içinde çok gelismis medeniyetler sergilemislerdir. Türk dünyasi insani ayni gelismisligi, günün teknik gelismelerini de kullanarak, daha da ilerilere götürebilecek yetenektedir.  Yeter ki kendine güvensin, bilgiyi ve bilgilenmeyi her seyin üstünde tutarak kendine vazgeçilmez hedef olarak seçsin, her konuda elinde çiçek önde gitmeyi hedeflesin ve basarsin.  Zira BILGI hayatta her seyi yapan, gelistiren, üreten ve hayatta devamliligi saglayan, binlerce senedenberi insanoglunun ürettigi bilgilerin toplamidir. Onun içindir ki Türkün atalari bu kavrama en az alti-bin sene evvelinden "BILGAMESH (BILGEMISH) adini vererek dünyanin en eski Turan destanina BILGIYI bir yazi kahramani yapmislardir. Bu ad "GILGAMESH" sekline dönüstürülerek, ki o da Türkçe "AGILGAMISH" sözünden gelir, Türklükten uzaklastirilmistir.  Çok uzak geçmise ait olan bu bilgi yine Turan dünyasinin icadi olan "yazi" ile günümüze kadar gelmistir.  Bu çok muhtesem ve essiz icat insanliga hizmet veren en üstün gelistirmelerin basinda gelen bir icattir ki bu bulus ancak tek heceli ve eklemeli bir dil olan Türkçe sayesinde olmustur. 

Bu genel görüsle birlikte, Türklerce bilinmeyen, fakat binlerce seneden beri Türk dünyasina karsi oynanan çok önemli bir oyunu da dile getirerek sizlerle paylasmak istiyorum. Bu bilinmeyen husus Hint-Avrupa ve Semitik dillerin, olasilikla baskalarinin da, Türk dilinden yapilmis oldugu ve böylece Türkçeden ve Türk kültüründen yararlanilmis oldugu hususudur. Basta Greek ve Latin dilleri olmak üzere Avrupa dillerine ait sözcükler Türkçe sözcük ve ifadelerin kirilip yeniden düzenlenmesiyle yapilmis yapma sözcüklerdir. Yani köklerinde Türkçe yatmaktadir. 

Bu dil kaçirma isini kapali kapilar arkasinda gizlice yapanlar, büyük olasilikla din kisvesi altinda hem politika ve hem dil ile ugrasan, Türkçeyi çok iyi bilen özel gruplar, eski dünyanin yaygin bir sekilde konusulan dili olan Türkçeyi kaçirmakla kalmamislar, ayni zamanda Türkçe ile tanimlanmis kültür birikimlerini de aninda kendilerine aktarmayi basarmislardir. Çok ustaca yaptiklari bu dil degistirme oyunu ile hem kendilerine çesit çesit dil yapmislar ve hem de Türk dünyasindan aldiklarini kaynak vermeden gerek Türklere ve gerekse dünyaya kendi medeniyetleri imis gibi satmayi basarmislardir. Diger bir degimle, eski Turanli Oguz/Tur/Türk dünyasinin gelistirmis oldugu essiz bir dil olan Türkçe ve onunla konusulan ve tanimlanan medeniyet unsurlari basit bir sözcük degistirme yöntemi ile Türk dünyasindan koparilmis ve Türk dünyasinca taninmaz hale getirilmistir. Her dogan yeni din ve onun dünyaya yayilimi ile, Türkçenin  dünyada konusulmasi zamanla daha da azalmistir. Türke karsi olan taraflar, bilhassa tepe noktalardaki dinci ve politikaci unsurlar bu gerçegi bilirken, Türk tarafi bu gerçegin farkinda olmamistir.  Baskalari Türkçeyi kirip yeniden düzenlemekle hem kendilerine "millet" dedirttecek bir dile sahip olmuslar ve hem de bu yöntemle aslinda Türk olanlari da Türklükten koparmislardir. Günümüzün yasayan örnegi "Kürt" diye adlandirilan ve aslinda soyca Türk olan kardeslerimizdir. Görülüyorki bu basit yöntemle Türklük eritilip yok edilmekte ve bu arada Türkçe hem yozlastirilmakta ve hem de daha az konusulur bir dil haline getirilmektedir.  Isin farkinda olmayan Türk insani, dil deyisimlerini dogalmis gibi kabullenerek yaygin tatbik edilen bir dil-degistirme riyakarligina kurban seçilmistir. Bu durumun bilincinde olmak Türk insani için çok önemlidir. 

Denebilir ki çogu kere dünyada Türk dünyasina karsi gösterilen husumet ve azili saldirilar, uzak geçmiste Türk dünyasinin diliyle, diniyle ve medeniyeti ile en onde gelen bir millet oldugundan ve ona karsi olan çekememezlikten kaynaklanmaktadir. Geçmiste Turan dünyasinca gelistirilmis Türk devletleri hep yikilmaya hedef alinmis, ekonomik bakimdan zayif kalmasi için kendilerine karsi devamli oyunlar oynanmis ve en zayif anlarinda distan ve içten vurularak yikilmalari ve tarihten silinmeleri saglanmistir.  Durum oldu-bittiye getirildikten sonra Turan insaninin gelistirmis olduklari medeniyete baskalari sahip çikmis ve aralarinda paylasmislardir.  Bu gibi yikilmalara Türk dünyasinin kendi aralarindaki çekismeler de çok katkida bulunmustur. Zira kendi aralarinda elele tutup birlik olma yerine, birbirleri ile kavgali olmalari onlari zayif kilmis ve böylece kendilerini çekemeyenlere kapilacak birer hedef etmistir. Bu gibi gücden düsmeler, kendilerinin tarihten silinmelerini neticelendirmistir. Türk dünyasin en uzun ömürlü devleti eski Masar (Misir) devleti olmustur ki o dahi  yikilmis olmasinin çok öncelerinden Tur/Türk/Oguz dünyasindan ad degistirme yoluyla uzaklastirilmistir. Türk dünyasi simdilerde de yine benzer dis ve iç saldirilara hedef edilmekte ve çok daginik halde bulunan Türk dünyasi dil, din ve kimlik degistirilmek suretiyle tarihten tamamen silinmeye hedef alinmistir.  

Onun içindir ki "Turk Birlesik Devletleri" kavraminin Türk dünyasinin gelecegi için çok önemli olduguna inaniyorum. Bence bu hedefe varmak için atilacak ilk adimlardan birisi, "Turk Birlesik Devletleri" kavraminin aydinlatici isiginda, Türk dünyasini her alanda birlestirecek bir anayasa kilavuzunun en yakin bir zamanda programa alinip hazirlanmasi ve yapilacak taslagin bütün Türk dünyasina tanitilmasi olacaktir. Bu gerekli kavram tanitimi yapildiktan sonra Türk Devletleri hep birlikte, halklarinin da oy birligi ile, "Turk Birlesik Devletleri" kavramini, ulu önder ATATÜRK'ün de dedigi gibi "YURTA SULH CIHANDA SULH" anlayisi ile gerek kendi içinde ve gerekse dis dünya ile baris ve huzur içinde sonsuza dek yasar bir "TÜRK BIRLIGI" haline getirilmelidirler. 

TurkBirDev toplulugu bu hedefe adim adim ilerlerken politik olmakdan sakinmali, bölünmekten kaçinmali ve ortak bir hedefe ulasmayi kendine olmazsa-olmaz seklinde vazife edinmis bir askeri birlik gibi, birbirine destek olarak, el tutarak, akil vererek hedefe cesaretle, metanetle ve sabirla ilerlemelidir. Yapilacak tenkidler yapilmis yanlislari düzeltici yolda olumlu, uyumlu, yapici ve yaratici olmaldir. Yikici ve kirici olmaktan kaçinilmalidir. Kavram gelistirildikce birligi güclendirici yeni birlik ve beraberlik kavramlari gelisen sisteme daha da eklenmelidir. Türk dünyasinin her sahada bagimsizliginin gelecekte güvence altina alinmasi için gelistireceginiz bütün atilimlarda basarili olmanizi diliyorum. Yolunuz aydin bahtiniz açik olsun.


Selam ve sevgi ile,

Polat Kaya