Re: Turkcenin Matematik
yapisi II.
--- In b_c_n@yahoogroups.com, Polat Kaya
<tntr@C...> wrote:
Degerli Arkadaslar,
Merhaba. Kamil
Bey'in asagidaki iletisinde Türk dili için bilgi
sayarla üretilmis
kelimeler kaynagi gibi bir sorunu dile getirmis
bulunuyor. Bu arada
Haluk Bey de matematiksel formullerle bazi
yöntemler
vermektedir. Nacizane bende bildirmek isterim ki bu konu
ile 1988 - 1990
yillari arasinda kisisel bir merak konusu olarak
ugrasmis ve
Türkçenin dil kurallarina uygun kelimeler üreten bir
bilgisayar programi
hazirlamistim. Bu program Kamil Beyin dile
getirdigi sorunlara
çevap verecek niteliktedir. Konuyla ilgili
olarak 1990 larda
"Türk Dili Için Yeni Sözcükler Kaynagi" baslikli
dört çiltlik bir de
kitap hazirlamistim. Bu program halen var bende
ve benim eski
Macintash sistemimde çalisir haldedir. Turbo Paskal
dilinde yazmistim
ve benim hesaplarima göre 27 milyon kadar
birbirinden farkli
sözcük üretebilecek yetenekte idi. Sözcükler
("random
process") seklinde çalisan bir programla üretilmektedir. Bu
kitabin kopyalarini
Ankarada Milli Kütüphaneye, Kültür Bakanligina,
Türk Kültürünü
Arastirma Enstitüsüne, Türk Dil Kurumuna ve Istanbulda
da Beyazit Devlet
Kütüphanesine (Imaret Sokak No.18, Beyazit) 1994 te
vermistim. O
zamandan sonra bu konuda kendim her hangi bir ugrasida
bulunmadigim gibi
kitabimin kopyalarini verdigim yerlerde ondan
yararlanip veya
yararlanmadiklarini da bilmiyorum Kitabimin 1.
cildinde programin
kendisini ve onunla ilgili her türlü teknik
bilgileri vermistim
ve diger üç cildinde de binlerce sözcügü örnek
olarak vermistim. O
zamandan sonra ben de zaten baska konulara
geçerek onu unuttum
bile. Benim bu konuyla bundan sonra ugrasacak
vaktim de yok.
Fakat birileri bu isle ilgilenebilirse eminim ki
Türkçe için çok ise
yarayabilir. Zaten programi hazirlamaktaki
maksadim da o idi.
Genç ve enerjik kardesimiz Kamil Bey ve/veya
bildigi baska
birisi isterse programin bir kopyasini, simdilik
bilemiyorum nasil,
kendisine iletmege çalisirim. Yahut yolu düserse
Beyazit Devlet
Kütüphanesindeki kopyasini bulabilirse bir baksin.
Sonrasini
düsünürüz. Bence bu is uzun vadeli bir istir. Olasilikla
bu isle ilgilenen
bir dilciler heyetinin olmasi gerekir. Kalin
saglikla.
Selamlar,
Polat Kaya
allingus2001 wrote:
>
> Sevgili Haluk
Abi,
>
> Onceki
iletilerimden birinde, "-Turkce'de (halihazirda anlami olan
> veya anlamsiz
olup yapi olarak Turkce'ye uygun) toplam kac sozcuk
>
turetilebilir?" seklinde bir soru yoneltmistim
> http://groups.yahoo.com/group/b_c_n/message/1431). Bu soruya Tevfik
> Bey Hocam
ayrintili aciklamalar esliginde bir yanit vermislerdi.
> (http://groups.yahoo.com/group/b_c_n/message/1433)
>
> Sorumu
yoneltmekten amacim-vurgum ise, yine sonradan acikladigim
> uzere ((http://groups.yahoo.com/group/b_c_n/message/1435),
gunumuzde
Anadilimize denetimsiz sekilde, elini kolunu sallayarak
giren yabanci
sozcuklere, oncelikle yapi ve sonra da anlam olarak
Turk diline uygun
karsiliklari uretebilmekti. Cunku, acikca
goruldugu gibi, bu
yabanci sozcuklerin halkimizin agizina
yerlesmeleri icin
oldukca kisa bir sure gecmesi yeterli oluyor. Etki
gucu, etkileme
sIklIgI ve etki alani acisindan siralamak gerekirse,
>
> 1- basin-yayin
kuruluslarinin,
> 2-
universitelerimizin
> 3-
cevirmenlerin (ceviri burolarinin)
>
> dil kavramina
iliskin tumuyle bilincsiz ve denetim disi
uygulamalari,
> (ve
belirtmeden gecemeyecegim ki, TDK gibi tam yetkili bir kurumun
bu
> durumu
duzeltmek ciddi bir halk destegine duydugu gereksinim),
> iletisim
cagini yasamakta oldugumuz gunumuz kosullarinda bu sureyi
> daha da
kisaltiyor. Sozcukler duzeyinde baslayan degisim sureci,
> insan
hafizasinin ozellikle zaman kavrami ile ilgili yaniltici
> etkisini de
arkasina alarak, nispeten uzaklarda gibi gorunen, ama
> nesnel acidan
100 yil gibi cok yakin bir gelecege iliskin
> yazilan
"dillerin yokolus kuramlarini" ve Turk dilinin bir butun
> olarak bundan
nasil etkilenecegini onayliyor.
>
> Ayrica,
ciddiyetle uzerine egilmemiz gereken durumlar var. Turk
> dilinin
gelecegi ile ilgili dun dogu Avrupa, Kirim, Kafkasya ve orta
> Asya'da
oynanan, gunumuzde ise bati Avrupa'da izlemekte oldugumuz
> oyunlar,
yalnizca dillerin ve kulturlerin birbirleri ile olan dogal
> etkilesimleri
seklinde yorumlanabilir mi? Bu cok saf ve biraz
> fazlaca iyi
niyetli bir yorum olmaz mi? Sovyetlerin Turk dili
> uzerinde
izledigi politikanin pek cok ayrintilarini b_c_n'de okuduk
> (ileti
bankasinda arayiniz: Sovyet language policy).
>
> Sadece
anadilimizin guncel durumu hakkinda etrafli bir fikir elde
> edebilmek icin
ag uzerinden izledigim cesitli bilgi topluluklari
> var. Bilim,
sanat, siyaset vb ozel alanlarda biraraya gelmis olan
bu
> topluluklarda
giderek yukselen ve yine orneklerini buradan sizlerle
> paylastigim
dilsel rahatsizliklar var. TISAG bilgi toplulugunun
> (http://groups.yahoo.com/group/tisag/) uyesi bir bilimadami, onlarca
> diger
bilimadami arasinda gecen iletisimin dilinden duydugu
> rahatsizligi
soyluyor, hatirlayacaksiniz
> (http://groups.yahoo.com/group/b_c_n/message/1545).
>
> http://groups.yahoo.com/group/1insaat/ toplulugunun
bugun itibariyle
> 3455 tane
uyesi var. Insaat alanindaki iletisim dilinin Turkce
> olduguna inanmak
icin belki bir o kadar daha sahit gerekiyor! Bu
> ikisi yalnizca
ornek, olayin boyutlari cok daha genis, elektrik,
> elektronik,
tesisat, ekonomi, petrol-dogal gaz, turizm, ...
> hicbirinde
Turkce konusulmadigini gorebilmek icin, bu sanal
> topluluklara
kisa sureli uye olmaniz yeterli (bkz.
> http://groups.yahoo.com anasayfasindaki
arama kutusunda yukaridaki
> sozcukleri
kullaniniz).
>
> Insan
hafizasinin zaman kavrami ile ilgili yanilticiligina bir de
> sunu ekleyerek
degerlendirmelerimizdeki eksigi tam olarak gormek
> mumkun: Insan
zihni algilamada secicidir ve odaklanma ihtiyaci
> duyar. Bu, bir
taraftan olumludur ama diger taraftan cogu zaman
> buyuk resmi
gormekte gucluk cekeriz, cunku odaklanma baskindir.
Oyle
> ki, bir
sonraki cumlemde ifade edecegim gercek bile, odaklanmanin
> baskin olusu
yuzunden, durumu oldugundan daha "dramatik" bir hale
> getirmeye
calismam seklinde yorumlanabilir: Buyuk resimde
> gozlerimizin
icine baka baka yiten/yitirilen bir Anadil ile karsi
> karsiyayiz,
TURKCE!
>
> Simdi bunlari
neden temcit pilavi misali aylardir pisirip pisirip
> onunuze
koyuyorum..?
>
> Sevgili Tevfik
Bey'in onceki iletime tespitleri cok dogruydu.
> Bunlari bir
olcut alarak ve sizin (Haluk Abi), yazdiginiz formulleri
> bir bilgisayar
diline uygulayarak hazir bir sozcuk-bankasi
>
olusturulabilir. Cunku elimizde boyle bir hazir sozcuk-bankasi
> bulunsa, hizla
ilerleyen zamana ve havada sivrisinek misali ucusan
> yabanci
sozcuklere karsi daha etkili bir mucadele verilebilir.
>
> Burada, gecmis
icin bir degisim (Turkcelerstirme) hedeflenmemelidir,
> onemli olan
yarinlara yonelik bir guvence saglamaktir.
>
> Hepimiz
biliyoruz ki, bize bir siringa ile aktarilan asagilik
> duygusunda,
sadece 80.000 sozcugu olan bir dil konustugumuz bilinci
> de var. Yok
efendim neymis, Ingilizce'de su kadar yuzbin tane
sozcuk varmis,
Arapca'da 800.000 tane sozcuk varmis. Bir insanin
anadilinde ne kadar
cok sozcuk olursa o insan o kadar gelismis ve
refah icinde
olurmus, ...
>
> Tamam! Turkce
bir matematik dilidir, ama ne? Madem oyle, o halde
> Turkce'nin
belki de milyonlarca sozcugu uretebilecek bir yapisi da
> olmalidir. (Ve
biz bundan bihaber sekilde ona el mi salliyoruz?)
>
> Haluk abi,
>
> Ben derim ki,
Tevfik abinin dogru tespitlerini de dikkate alarak bir
> program
hazirlayalim. Anlamini hic bilmedigimiz yuzbinlerce ve
> milyonlarca
sozcuk turetelim ve bir yetkili bir kurula bunu sunalim
> vs. Aslinda
boyle bir banka ile neler yapilabilecegi de ayri, cok
> ozel dikkat ve
ilgi gerektiren bir meseledir. Yeni oturgacli
> goturgeclere
yer vermemek lazim. Ama bundan da gereginden fazla
> korkmamaliyiz.
Yani, mesela "bilgisayar" sozcugunun benim
> bakisimla
"oturgacli-goturgec"ten hicbir farki yok. Yalniz basina
ve biraz dikkatle
baktigimda oldukca, mmm nasi desem, yani agizda tat
> birakan turden
ve isaret ettigi kavramin anlamini yeterli verebilen
> bir sozcuk
degil "bilgisayar". Benim bilgisayarim bilgi saymaktan
> baska herseyi
yapiyor ama onun adi "bilgisayar". Ama n'olmus? Bu
> sozcuk bal
gibi "komputer"e gecit vermemis.
>
> Gunumuzde,
yayilimci politikalari nedeniyle pek cok dili tehdit eden
> Ingilizce,
Ispanyolca gibi dillerin de kontrolden cikmis bir sekilde
> bilinmeyen bir
yere dogru gittiklerini, bicim degistirdiklerini
>
gorebilmeliyiz. Milyonlarca Ingiliz, Amerikali veya Avustralyanin
> hic
duymadiklari ya da duyduklarinda, yerini onlarca yenisinin
coktan almis
olacagi "TEXEL" turu yuzlerce sozcuk, bu degisimin
> basini
"bilisim bilimlerinin" cektigini gosteriyor. Bunun neden
> soyluyorum?
Hergun bilim ve teknolojide gerceklesmekte olan
> inanilmaz
ilerleme ticaret, siyaset, sanat vs. gibi ozel alanlari da
> degisime
ugratiyor. Bu kontrolsuz gidis, mesleki jargonlar yanlis-
> mantigini bile
zorlar hale geldi artik!
>
> BASIT BIR
KURGU ILE, 25 YIL SONRAKI "BILGISAYAR" TEKNOLOJISININ, (bu
> konuda
binlerce sayfa ceviri yapmis (yonetmis) bir kisi olarak cok
> insaflica
soyluyorum ki), HIC DEGILSE 1000 TANE YENI INGILIZCE
SOZCUK ILE TURK
INSANININ AGIZINA YER EDECEGINDEN SUPHENIZ OLMASIN!
>
> Demek
istedigim su: Boyle bir programin turetebilecegi sozcukleri
> ozellikle
"bilisim" alanina yogunlastirarak, dogru, akilci ve etkili
> bir
politikayla kullanabiliriz. Eminim ki, 2100 yili geldiginde
daha temiz bir TURK
DILI kalmasina buyuk katkilari olacaktir!
>
> Oneri ve
elestirilerinize acigim.
>
> Sevgiler,
> Kamil