REFERENDUM sözcügü hakkinda
Sayin Arkadaslar,
Merhaba. Sayin
Tisinli bir iletisinde "REFERENDUM" sözüne dokunarak,
bu söze karsilik
Türkce "TOMASORMAK" ve "TOMADÖNMEK"
seklinde sözcük
önerisinde bulundular. Önce, bu tesebbüsünden ötürü
Sayin Tisinli'yi
kutlarim. Bu iletide kendisinin degindiyi konuya
biraz daha baska
bir yönden bakmak istiyorum. Bundan maksadim Sayin
Tisinli'nin
önerisine karsi olmak degil. Konuya biraz daha açiklik
getirecegine
inanarak, Ingilizce "REFERENDUM" ile ilgili Latince
"REFERRE"
ve Ingilizce REFEREE sözlerine ve onlarla ilgili bazi diger
sözlere dokunmak
istiyorum
"REFERENDUM"
sözcügünün ad olgusu olarak (etimoloji) önce Ingilizce
"REFER"
sözüne ve onu da Latince "REFERRE" sözüne bagliyorlar. [1]
Diger taraftan
Latince "REFERRE" yine Latince "REFERO" sözcügüne
baglaniyor ki bu
sözcüge verilen anlam "carry back, bring back, to
refer a matter to
an authority" seklinde Ingilizce tanimlamalarla
belirtiliyor.
Bunlarin Türkçe karsiligi ise sira ile "geri getir",
"geri
ver" ve "bir sorunu karar için bir yetkiliye götür" anlamlarini
tasiyor.
Bu taban bilgi
düzeyinde, Latince "REFERRE" sözü, "ER-FERER" seklinde
desifre
edildiginde, ve F/V degisimiyle, onun Türkçenin "gERi VERER"
(GERI VERIR)
ifadesinden, yeniden yapilandirma yoluyla (anagram),
yapilmis
olabilecegi ortaya çikar. Latincede "REFERRE" sözüne verilen
anlamlardan biri
budur. Bu kirma isleminde Türkçenin "G" harfi
düsürülmüs ve
Türkçe kök ifade taninmaz olmustur. Bu da pek çok
hallerde
"kirma isleminde" (anagrammatizing) uygulanan yöntemlerden
biridir. Latince
kelimenin kökü Türkçe "GERI VERER" (Türkçenin Anadolu
agizlari)
oldugunda, ve bu ifade "GERER VERI" seklinde de yeniden
düzenlendiginde
Türkçenin "KARAR VERI" ("karar ver" yahut "karar
verir")
anlamli degimleri de olabiliyor. Böylece, "REFERRE" için
verilen tanimlama
isiginda, Türkçenin bu ikinci ifadesi de yine
Latince
"REFERRE" sözü içine yerlestirilmis oluyor. Ne var ki Türkçe
kaynak metinin
"G" harfi düsürülmüstür. Aksi takdirde, REFERRE sözü
REFERENDUM sözüne
kaynak olamazdi. Çünkü iki sözcük birbirinden
farkli kavramlari
temsil ederlerdi. Yani: birisi "geri getir" veya
"geri
verir" kavrami ve digeri ise "karar verme" kavrami ile ilgili
sözcüklerdir.
Gerçekte Ingilizce
REFERENDUM sözü kavram olarak yine Ingilizce
"REFEREE"
sözüyle daha çok yakindan ilgilidir. Bilindigi üzere
"REFEREE"
sözü "araci, arabulucu, hakem" anlaminda bir sözdür. Spor
oyunlarina merakli
olanlar bu sözü ve onun temsil ettigi kavrami iyi
bilirler. Sporda
herhangi tartismali bir durumda REFEREE (ara bulucu,
hakem) karar verir
ve sorunun çözümünü saglar ve taraflar da onu kabul
ederler.
"Referendum" kavraminda da tartismali sorun oy veren halkin
karar vermesine
sunulur, ve halk oylamasi yoluyla sorun neticeye
baglanir. Netice
yanlis ta olsa dogru da olsa, her kes ona uyar.
Ingilizce
"REFEREE" sözcügü, "ERE F ERE" seklinde desifre edildiginde,
onun Türkçe
"ARA V ERI" yani "ARA ERI U" ("ara eri o",
"ara bulucu o"
anlaminda)
sözlerinden yapilmis bir bilesik söz oldugu ortaya çikar.
Evet
"referee" görevi geregi bir "arabulucu" veya "ara
eri" dir.
"Referee"
sözcügünün yapisinda kullanilan F/V harfi ise Türkçenin ya
"U/O"
sözüdür yahut ta "Ve" sözünün tek harf sekline indirilmis
halidie. Her iki halde
de "F/V" iki Türkçe sözün arasina bir baglayici
harf olarak
yerlestirilmis ve yeni kelimenin Türkçe aslinin gizlenmesi
kolaylastirilmistir.
Nitekim, ondan sonra da ortaya çikan bilesik
sözçük
"ARAVERI" Türkçe deyimi "REFEREE' seklinde yeniden düzenlenerek
kökünün Türkçe
oldugu iyice gizlenmistir. Bu yozlastirma isleminde
Türkçe
"ARA" sözü "ERE" sekline, ve "ERI" sözcügü de
"ERE" sekline
degistirilerek
"REFEREE" sekline dönüstürülmüstür. Türkce "ARA ERI"
ifadesi
"hakem, hakim, kadi, karar veren, arabulucu" yetenekleri ile
karar veren
kisidir. Onun dedigi aralarinda analasamamazlik olan
taraflarca kabul
edilir.
Ingilizce REFEREE
sözünün Latince karsiligi "ARBITER" olarak
verilmektedir. [2]
Latince "ARBITER" sözcügünün diger karsiliklari
ise Ingilizcede;
"an arbitrator, an umpire; any judge, ruler, master"
olarak
verilmektedir. [3]
ARBITER"
sözcügü "ARTE BIR" seklinde desifre edildiginde Türkçenin
"ORTA
BIRI" (Adil bir kimse ve ortada bir kimse) anlaminda ifadesinin
yeniden düzenlenmis
sekli oldugu görülüyor. "ARBITER" rolunde olan
kisi,
"arabuluculuk" görevi geregi, "ORTA" yani "ADIL"
olmasi gereken
birisidir. Bunu, bu
kelimenin Italyanca karsiligi olan ARBITRATORE
sözünde daha iyi
görebiliyoruz.
Italyanca
ARBITRATORE sözcügü "ORTA BIRATER" seklinde desifre
edildiginde:
a) Türkçenin
"ORTA BIRADER" (Adil kardes, Orta kardes) anlamli degimi;
yahutta:
b) Türkçenin
"ORTA BIRIDIR" (adil biridir, ortada biridir) anlamli
deyimleri oluyor ki
her iki halde de bu Türkçe ifadeler "ARBITRATORE"
sözcügünün Türkçe
kökü olabiliyor. Öz Türkçenin "ORTA BIRADER" ve
"ORTA
BIRIDIR" deyimleri "ara bulucu" rolunde olan bir kisiyi" en
iyi
tanimlayan
ifadelerdir. Görülüyor ki bu Italyanca sözcük dahi Türkçe
ifadelerin kirilip
yeniden düzenlenmesi islemiyle elde edilmis bir
sözcüktür.
Bunun gibi
Ingilizce ARBITRATOR sözü de "ORTA BIRATR" seklinde desifre
edildiginde Türkçe
"ORTA BIRATER" yahut "ORTA BIRIDIR" ve hatta "ORTA
BIR ATA ER"
sözlerinden kaynaklandigi görülüyor. Anlasmazlik içinde
bulunan iki taraf
arasinda arabuluculuk yapan bir veya birden fazla
kisi veya kisilerin
verdigi karar taraflarca kabul edilen son
karardir. [4]
Bu konu ile ilgili
baska bir söz de Ingilizce "MODERATOR" sözüdür.
"MODERATOR"
sözü "ORTODA ERM" seklinde desifre edildiginde, Türkçe
"ORTADA ERIM'
sözü oluyor ki bu Türkçe ifade "MODERATOR" sözüne kök
olan ve onun
anlamini tanimlayan sözdür. Zira "MODERATOR" kimligine
soyunmus birisi de
yine arabuluculuk yapmakta ve bir oturumda
konusanlari ve
gelisen durumu idare eden birisidir.
Buna benzer baska
bir Ingilizce terim ise "MEDIATOR" (araci,
arabulucu) sözüdür.
Bu söz de "ADIM ORTE" seklinde desifre
edildiginde Türkçe:
a) "ADIM ORTA" (adIm adil) sözünün, yahut b) "ORTA
ADAM" (ara
adam, adil adam) sözünün kirilarak yeniden düzenlenmis
sekli oluyor. Ingilizce
"MEDI" sözü "ORTA" diye tanitilir. Halbuki
MEDIATOR sözünün
desifrelenmesinden de anlasildigi gibi, MEDI sözü
Türkçe
"ORTA" sözüne denk olabilecegi gibi, ayni zamanda yerine göre,
Türkçe
"ADIM" ve "ADAM" sözlerinin de yerlerini alabiliyor.
Grek dilinde
ARBITRATOR sözünün karsiligi "DIAITITIS" seklinde
veriliyor. [5] Bu
Grekçe sözcük "ADI TIISIT" seklinde desifre
edildiginde, Türkçe
"ADI DEYICIDI" ("adi karar vericidi" anlamli) bir
sözden kirma yollu
yapilmis oldugu görülüyor. Bu sözün kök sözcügü
Türkce
"DE" (DEmek, DImek, TEmek, TImek fiilinden) sözüdür.
"Referendum"
sözü "yetkili taraflarca kararlanmis bir durumun
kesinlesmesi yahut
red edilmesi için halk oyuna sunulmasi yöntemine ad
oluyor.
{Encyclopaedia Britannica World Language Dictionary gives the
following
definition:"The submission of a proposed public measure or
law, which has been
passed upon by a legislature or convention, to a
vote of the people
for ratification or rejection." [6]}
Burada Ingilizce
"SUBMISSION" sözüne de doukunmak isterim.
"Submission"
sözünün Türkçe tanimlamasinda: "teslim olma, boyun egme,
itaat; tevazu,
alçak gönüllülük, uysallik; sunus" olarak
verilmektedir. [7]
a)
"SUBMISSION" sözü "SUNMOSS BII" seklinde desifre
edildiginde ve
"SS"
Türkçenin "Sh" sesinin degistirilmis hali olarak alindiginda,
Türkçe "SUNMUS
BEYE" ifadesi ortaya çikiyor. Burada ki "sunmus" sözü
Türkçe
"sunmak" fiilinin gelen bir sözdür. "SUBMISSION" sözü içinde
Türkçe
"SUNMUSh) sözünü bulmamiz garip olmakla beraber bir gerçegin
ifadesidir. O da bu
sözü üretenlerin Türkçeyi kendilerine kaynak
olarak
kullandiklari gerçegidir. REFERENDUM" olayinda oylanmasi
gereken konu
"BEY" (BIY > BII) diye bilinen bir yetkilinin kararina
sunulmaktadir ki o
da "HALK" tan baska birisi degildir. Zaten "BEY"
anlami Latince
"ARBITER" sözcügünün Ingilizcede ki karsiliklarinda da:
"an arbitrator
(arabulucu), an umpire (hakem); any judge (hakim),
ruler (idareci),
master (Bey)" seklinde verilmektedir.
b)
"SUBMISSION" sözü "SINMISS BUO" seklinde desifre edildiginde
Türkçenin
"SINMIS BOA" (Sinmis boga, diz çökmüs boga, boyun egmis
boga, teslim olmus
boga) anlamlari ile Ingilizce kelimeye atfedilen
"teslim
olma" anlamini veriyor. Türkçe "SINMEK" sözcügü "sinme,
eyilip
bükülme, büzülme,
küçülme" anlamlarina ilaveten onun bir anlami da
"teslim olmak,
boyun egmek, ineklestirmek" anlamlarini içerir. Bu
ifadede hen
"SINMISh' ve hem de "BOA" sözcükleri Türkçe sözcüklerdir.
Bir kahramanin bir
baskasina boyun egmesi gibi bir boganin da diz
çökmesi onun için
bir züldür. Ispanya "Boga Güreslerinde" bogayi
sindirme olayi ona
diz çöktürmek, ölümüne sebep olmak, teslim almak
ßeklinde
netiucelenir. Bu gibi boga güreslerinin "OGUZ" adi ile çok
yakindan iliskisi
vardir görüsündeyim.
c)
"SUBMISSION" sözü "SINMIS BOS U" seklinde desifre
edildiginde
Türkçenin
"SINMIS BAS O" (O sinmis bas, o boyun egmis bas, o teslim
olmus bas)
anlamlari ile yine Ingilizce kelimenin "teslim olma"
anlamini veriyor.
Bütün bunlar "SUBMISSION" sözünün her haliyle
Türkçe ifadelerden
yapilmis oldugunu tartisilmaz bir sekilde kanitliyor.
Simdi bütün bu
tanimlamalarin isiginda "REFERENDUM" sözünü
inceleyelim.
"REFERENDUM" sözü Türkçe olarak su ifadelere baglanabilir:
a) REFERENDUM sözü
"RE FERENDUM" seklinde ayrilip Türkçe okundugunda
karsimiza Türkçe
"REY VERENDUM" ("rey verendim", "rey veren") sözü
çikiyor ki bu da
halk arasinda "REY VERME" yetenegine sahip kisileri
Türkçe olarak
belirliyor. "Verendum" sözü Türkçe oldugu gibi REY (REy)
sözüde Türkçedir.
Türkçede eskidenberi kullanilmistir ve halen de
kullanilmaktadir.
REFERENDUM sözünün Türkçe "REY FERENDUM" ifadesi ile
ilk çakismasi bir
tesadüfün neticesi olmasa gerek.
Yabanci diye
bildigimiz sözcükleri Türkçeye ters düsen bir anlayisla
okumaya ve
seslendirmeye alistirildigimiz için, okudugumuz sözcük
aslinda Türkçe bile
olsa hemen yabancilasiyor. Tabidir ki Türkçede
"REFERENDUM
sözçügü yoktur, amma hem "REY" ve hem de "VEREN", VERENUM"
ve
"VERENDUM" sözleri vardir ve onlar "rey verme" konusu ile
ilgilidir. Zaten
"referendum" kavrami da bu iki Türkçe sözcügün ifade
ettigi kavramlari
gerektirmektedir.
Asirlardir Avrupa
dilciligi Türkçenin sözcüklerini birlestirip tek bir
sözcük yapmakta pek
usta olmus. Bu dilcilik ürettigi sözcügün
yapisinda
degisimler yapabildigi gibi onun anlaminda da degisimler
yapabiliyor ve yeni
kavramlara ad verebiliyor. Böylece Avrupa
dillerine mal
edilen REFERENDUM sözü de aslinda Türkçe "REY VERENDUM"
sözünün yeniden
düzennlenmesiyle yapilmis bir söz niteligindedir.
Burada Türkçe
"V" harfinin "F" harfine çevrilmis olmasi gizleme
maksadi ile
yapilmis bir degisikliktir.
b) REFERENDUM sözü
"ER-DEME-FRUN" seklinde desifre edildiginde, bu
deyim de Türkçenin
"ER aDEME VeRUN" ("Er adama verin", "Halka verin"
anlamli) sözünün
degistirilerek yeniden düzenlenmis hali olabiliyor.
Bu Türkçe ifadenin
"ER ADEM" bölümü "olgun halk", "ermis halk" (yas
haddini doldurmus
halk) anlaminda bir ifadedir. "VERUN" sözü de
Türkçenin
"VERIN" sözünden baska bir sey degildir. Böylece "ER ADEME
VERUN" Türkçe
ifadesi ile "konuyu halka sorun" anlami çikmaktadir ki
bu da
"referendum" seklinde adlandirilan kavramdir.
c) REFERENDUM sözü
"DUM ERE FERN" seklinde desifre edildiginde, bu
deyim de Türkçenin
"TÜM ERE VERIN" (herkese verin, herkese sorun
anlamli) sözünün
degistirilerek yeniden düzenlenmis hali olabiliyor.
Bu Türkçe ifade de
"konuyu halka sorun" anlaminda olup "referendum'
kavramina denktir.
d) REFERENDUM sözü
"DUM EREN FER" seklinde desifre edildiginde,
Türkçenin "TÜM
ERENe VER" ("halka ver", "halka sor", "tüm erene
sor",
"tüm erlere
sor" anlamli) ifadesinin yeniden düzenlenmis hali
olabiliyor. EREN
sözü bir haliyle Türkçe "ERLER" seklinde çogul ifade
eden bir sözcüktür
ve "halk" anlaminda da kullanilabilir. Bu gibi
sözcüklerde -EN
veya -AN ekleri eski Türkçenin çogul ekleri olup [8]
günümüz Türkçesinde
yerini daha çok -ler, -lar eklerine birakmistir,
(örnek:
"Türkan" = Türkler, "EREN" = erler). Böylece "TÜM
ERENE VER"
sözü "TÜM
ERLERE VER" sözü ile aynidir. Sayin Tisinli'nin önerdigi
sözcük ile bu iki
ifade es anlamlidir.
Çok olasilikla
Ingilizce "REFERENDUM" sözü yukarida a), b), c) ve d)
siklarinda
gösterdigimiz Türkçe deyimlerden birini kendisine kaynak
almis ve onu
yeniden düzenlemek yoluyla yapilmistir.
Burada hepimizce
üzerinde durup düsünmesi gereken husus sudur: Neden
hep analizini
yaptigimiz sözcüklerin harfleri ayni zamanda ayni
kavrami ifade eden
Türkçe sözleri içeriyor? Birbirinden bagimsiz
gelismis iki ayri
dilde bu gibi çakismalar beklenilemez. Beklenti
olmadigi halde
kelime ile ayni anlami paylasan Türkçe sözlerin olusu,
sözcüklerin yapiminda
insan müdahelesinin oldugunu açikca
göstermektedir.
Bunlari bu sekilde belirttikten sonra simdi Sayin
Tisinlinin
önerisine dönelim. Sunu hemen belirtelim ki kavramlara
verilen adlar yeni
dogmus çocuklara verilen adlar gibi ilkin kulaga
yabanci gelebilir
ise de onlar kullanildikca isitilmesine de
alisilir.
Bütün bunlardan
görülen sudur ki Sayin Tisinli'nin "referendum"
karsiligi olarak
"TOMASORMAK" seklinde önerdigi sözcük "referendum"
kavramini Türkçede
rahatlikla tanimlayan bir Türkçe sözcük olabilir
yeter ki Türkçeye
sözcük tanimlamasi yapan yetkililer de bu sözü
desteklemis olsun.
Bu sözcük biraz daha kisaltilarak "TOMASORMA" yahut
"TOMASOR"
seklinde ("TÜME-SORMA" anlamli) olabilir. Yukarida
"referendum"
ile ilgili c) ve d) siklarinda verdigim analizler de bu
durumu destekliyor.
Bunun gibi
"ERENESOR", "TÜMERENESOR", "OYVERENESOR",
"REYVERENESOR" ve
"HALKASOR"
sözcükleri de ayni kavrama Türkçede ad olabilir
niteliktedirler. Bu
yeni sözcüklerde iki veya daha fazla Türkçe
sözler,
kendilerinde herhangi bir degisiklik yapilmadan, birbirine
birlestirilmislerdir,
"REY + VERENE + SOR" da oldugu gibi. Ortaya
çikan bilesik
sözcükler yine Türkçe sözler olup yadirganacak halleri
olmamaktadir. Bu
yöntemin Türkçeye yeni sözcük üretmekte açtigi ufuk
pek genistir. Zaten
Avrupa dilleride Türkçenin sözlerini alip
birbirine
ekledikten sonra elde edilen ifadeyi kirip yeniden
düzenledikten sonra
bir sözcük üretiyor ve Türkçe ifadenin anlamini da
o yeni sözcüge
anlam olarak veriyor.
Netice itibariyle
bu analizlerimizden görülüyor ki Avrupa dillerinin
temelinde Türkçe
vardir. Kelimelere verilen adolgularinda
(etimolojiler) bu
durum hiç bir zaman belirtilmemektedir. Kaynak eski
Grek ve Latin
dillerine kadar götürülmekte ve orada birakilmaktadir.
Halbuki hem Grek ve
hem de Latin dilleri bile Türkçeden yapilmis
dillerdir. Bu
konuda da essiz bir gizlilik sergilenmektedir. Bilhassa
hiç dile getirilmek
istenmeyen husus Avrupa dillerinin Türkçeden
üretilmis oldugu ve
sun'i diller oldugu gerçegidir. Yukarida desifre
ettigimiz sözcükler
bu durumun açik ve süphe götürmez delillerinden
bir dizidir.
REFERENCES:
[1] Webster's
Collegiate Dictionary, Fifth Edition, 1947, p. 835.
[2] Cassell's Latin
- English Dictionary, MACMILLAN, USA, 1987, p. 340.
[3] Cassell's Latin
- English Dictionary, MACMILLAN, USA, 1987, p. 19.
[4] Webster's
Collegiate Dictionary, Fifth Edition, 1947, p. 55
[5] DIVRY's
"Modern English-Greek and Greek-English Desk Dictionary,
p. 472;
[6] Encyclopaedia
Britannica World Language Dictionary, 1963, Vol. 2,
p. 1059.
[7] "Ingilizce
- Türkçe Redhouse Sözlügü", Redhouse Yayinevi,
Istanbul, 1980, p.
971.
[8] Karl H. Menges,
"The Turkic Languages and Peoples, An Introduction
to Turkic
studies", Otto Harrassowitz, Wiesbaden, 1968, p. 111.
Hepinize esenlikler
dilegi ile,
Polat Kaya
30/04/2004
=============
tisinli@... wrote:
>
> In a message
dated 4/5/2004 10:05:41 AM Eastern Daylight Time,
> bilgi@...
writes:
>
> >
referandum isim (refera'ndum) Fransızca referendum, référendum
> >
<Lâtince ad referendum'dan Halk oylaması.
> >
>
> Sayin sayat
(sanal yazisma toplulugu) uyeleri
>
> Ben
"referandum"i tomasormak ya da tomadönmek olarak
>
Turkce'lestiririm, tam "tüm+e+var-mak" ile "tümdengelmek"
> bilesikleri
gibi. Bunlar bilesik olduklari icin Turkce'nin en guzel
> terimlerinden
sayilmazlar, cunku Turkce bunlar icin tek bir kokten
> terim
yapabilirdi., ama yabanci referandum'dan cok iyidir, cunku
> Turkce'yi bir
derece de olsa islemis olmak demektir.
>
> Turk Dili'nde
"tom", bir addir (isimdir) ve topluluk demektir
> (zaten top ,
tom, tüm,... ayni anlam ailesinin bireyleridirler.
> "tomuna
vurmak" kapmak, avlanmak, vb. niyetyle toplu halde olan
> kuslarin,
geyiklerin, insanlarin tek bir bireyini amaclayarak degil
> toplulugun
butunune saldirmak demektir. "Bir tom adam", bir
>
"cemaet" adam" demektir.
>
> Turkce
"tom" Ingilzce mass, group, flock, school,... Arapca cumhur,
> sirb,
cema`e(t), ... anlamlarindadir.
>
> "Türkiye
Tomsalı"ının ne olabileceği belli artık, değil mi?
>
> Esenlikler
>
> Tisinli
>