TURANLI GÜNHAN TÜRKMENLERİNİN TURİYE/SURİYE ADLI ÜLKELERİNDE
GÜNEŞ EVİ ŞAM KENTİNE (SHAMAS / IŞIMIŞ OD)
VERİLMİŞ ADLAR HAKKINDA
POLAT KAYA
Değerli Arkadaşlar, bu konu ile ilgili birinci yazımda Şam şehrine verilen DAMASCUS adı ile eş anlamlı adların açıklamasını yaptım. https://www.facebook.com/search/top/?q=damascus%20polat%20kaya Bu yazımda, yine aynı Wikipedia kaynağını kullanarak, şehirin ŞAM adı ile ilgili verilen bilgileri değerlendireceğim. https://en.wikipedia.org/wiki/Damascus#Names_and_etymology adresli kaynakda, İngilizce olarak, şu tanımlamalara da yer verilmektedir:
In addition to being one of the oldest continuously inhabited cities in the world,[4] Damascus is a major cultural centre of the LEVANT and the Arab world. The city has an estimated population of 1,711,000 as of 2009.[3]
https://en.wikipedia.org/wiki/Damascus
Polat Kaya: Burada dikkat etmeliyiz ki Wikipedia yazarı, Damascus şehrinin Levant ile Arap dünyası arasında önemli bir kültür merkezi olduğunu ifade ediyor. Bu çok önemli bir ifadedir. Bu söylemin anlamı, LEVANT ile Arap dünyasının birbirinden farklı iki ayrı toplumlar olduğu gerçeğinden kaynaklanmaktadır. Şöyle ki, burada LEVANT adı ile tanımlanan toplum eski çağların SURİYELİ / TURİYELİ yerlileri, yani, eski Turanlı TURİYELİ/TÜRKİYELİ GÜNHAN ALEVİLERidir. Burada şunu da belirtmek gerekir ki, bu tanımlama Sümerliler adı ile tanımlanan GÜNCÜ yahut GÜNHAN Türklerini de içine almakta idi!
En once LEVANT ve LEVANTİNE sözcüklerinin Türkçe sözlerden yapılmış sözler olduğunu belirtmek isterim. LEVANT kimliğini en güzel tanıtan sözcüklerden birisi LEVANTİNE sözcüğüdür. Şöyle ki: LEVANTİNE sözcüğü AL-EVINTEN şeklinde yeniden dizildiğinde bulduğumuz söz, Türkçe AL EVİNDEN sözü oluyor ki bu söz bölgede binlerce seneden beri yaşamış olan ALEVİLERİ, yani, güneşe inanan GÜNHAN ALEVİ TÜRKMENLERİNİ tanımlamaktadır.
Ayrıca, LEVANTİNE sözcüğü ALEVİTEN-N şeklinde yeniden dizildiğinde, Türkçe ALEVİDEN sözü oluyor ki bu söz de bu yerli GÜNHAN adlı toplumların Güneşe tapan ALEVİ inançlı Türkler olduğunu çok açık bir şekilde tanımlıyor.
Belli ki Günhan Türkmenleri Türk idiler ve Araplar ise SAMİ (ESMECİ, YELCİ) toplumlardan idi. Eski çağlarda, birisi Güneşi ve onun yarattığı aydınlığı din olarak izleyen Turanlı GÜNHAN Beyleri, diğeri ise SAMİ bir grup olup, yine Turan dili Türkçeden aldıkları YEL HAN (ENLİL) kavramına inanan farklı inançlı bir toplum idiler. O nedenle, eski çağların SURİYELİ / TURİYELİve LEVANT diye tanımlanan Alevi Türkleri ile Arap dünyası birbirinden ayrı ve farklı olan toplumlardır. Böylece, dünyanın en eski Turan kentlerinden biri olan ve aslındaTuranlı Türkmenlerin kurduğu, fakat adı sonradan ŞAM şeklinde Semitekleştirilmiş şehir, hayatının bir döneminden sonra Levant (Alevi) ile Arap dünyası arasında önemli bir kültür merkezi olmuştur!
***
Bu gerçeği böylece belirttikten sonra, ŞAM adına dönelim. Bir başka Wikipedia kaynak söyle yazıyor:
In Arabic, the city is called DIMAQU -ĀMI (دمشق الشام), although this is often shortened to either Dimaq or a-ām by the citizens of Damascus, of Syria and other Arab neighbours and Turkey (as Şam). A-ām is an Arabic term for "Levant" and for "Syria"; the latter, and particularly the historical region of Syria, is called Bilādu -āmi (بلاد الشام / "land of the Levant"). Historically, Baalshamin or Ba'al amem (Aramaic: ܒܥܠ ܫܡܝܢ, translit. Lord of Heaven(s)),[10][11] was a Semitic sky-god in Canaan/Phoenicia and ancient Palmyra.[12][13] Hence, Sham refers to (heaven or sky).
https://en.wikipedia.org/wiki/Damascus#Names_and_etymology
***
Polat Kaya: Bu kaynakdan görülüyor ki, Arapçada ŞAM şehrine, ayrıca, DIMAQU -ĀMI adı da veriliyormuş; fakat bu ad uzun olduğundan, Şamlı vatandaşlar ya A-ĀM yahut DIMAQU adını kullanıyorlarmış. Ben bu adın ilk bölümü olan DIMAQU adını, GÜNEŞ kavramı ile ilişkili olarak, Türkçe DAM IŞIKI, GÖK IŞIĞI ve GÜN IŞIĞI anlamlı ad olarak açıkladım.
Yukarıda ki İngilizce metini özetleyerek tercüme ettğimiz de, şu Türkçe metini elde ediyoruz:
Adın ikinci kısmı olan A-ĀM adı da Arapça bir ad idi ve Suriye, diğer Arap ülkeleri ve de komşuları Türkiyeliler tarafından da as-ĀM olarak biliniyormuş. A-ĀM adı Arapça bir değim olup, hem LEVANT ve hem de SURİYE için kullanılan bir değimdi. Suriye, özellikle Suriyenin tarihsel bölgesi, Aramaikce BILĀDU -ĀMI (بلاد الشام / Levant Bölgesi ("land of the Levant") olarak biliniyormuş. Tarihsel olarak, Samiçe BAALSHAMIN yahut BA'AL AMEM adı tercümesinde Gök Tanrı anlamında olup, Sami Kenan (Fenika) ve eski Palmyra'da, Semitik Gök-Tanrı anlamlı olarak biliniyormuş. Böylece SHAM (ŞAM) sözü cennet veya gök anlamlı oluyor deniyor!
***
Polat Kaya: Bu tanımlamadan, LEVANT ve SURİYE adları aynı bölgenin adları olduğunu ve birbirinin aynı olan bir ülkenin, yani LEVANT ve SURİYE, iki ayrı adı olduğunu anlıyoruz. Fakat, LEVANT ve SURİYE dedikleri Aleviler Ülkesine verilen iki ayrı ad oluyor.
Ayrıca, burada, Aramaikce BILĀDU -ĀMI (بلاد الشام / Levant Ülkesi, yani, Aleviler Ülkesi ("land of the Levant") olarak bilinmiş olması çok önemlidir. Çünkü, BILĀDU -ĀMI değimi yalnız Aleviler Ülkesi olarak tanımlanıyor. Bu bilginin ışığında sözde Aramaikce BILĀDU sözü ILĀDU-B şeklinde deşifre ettiğimizde, bulduğumuz söz, Türkçe İLİDİ (İLÜDÜ) sözünün değiştirilmiş hali olduğunu görüyoruz. Belli ki, Türkçe dilin ÜLKE anlamlı İL ve İLİDİ sözcüğü o çağlarda yaşayan ve konuşulan bir Türkçe sözcük idi ki bunu sözde ARAMAİCdiye bilinen Sami toplum almış ve BILĀDU şeklinde tanınmaz bir biçime değiştirmiş!
Bu açıklamanın ışığında, Levant Ülkesi, yani, Aleviler Ülkesi, Türkçe bir değimle, ŞAM İLİDİ (ŞAM ÜLKESİDİ, ŞAM EVİDİ anlamlı) sözü de oluyor. Yani, eski Levant denen ülke her hali ile Türk ALEVİ TÜRKMENLERİNİN ülkesi idi ki bu tanımlamayı PHOENİCİAN adından GÜNHAN BEYLERI olarak bulmuştuk!
***
Arapça A-ĀM adı ĀM-A şeklinde deşifre ettiğimizde, Semitik dilde, ŞAMAŞ değimini bulmaktayız. Belli ki Semitik söz ŞAMAŞ, sonradan sözde Arap şehiri olan ŞAM şehrine ad kaynağı olmuş ve hep de öyle bilinegelmiş. Şimdi, ĀM-A (ŞAMAŞ) adının eski çağların SAMİ (ESMECİ, MUSACI anlamlı) din/dil adamlarının tanımlamalarına bakalım:
Wikipedia https://en.wikipedia.org/wiki/Shamash
bağlantısında şu İngilizce tanımlamalar
veriliyor:
SHAMASH (Akkadian: ama dUD ) was the SOLAR DEITY
in ancient Semitic religion, corresponding to the Sumerian god UTU. Shamash was
also the god of justice in Babylonia and Assyria.
Akkadian ama "Sun" is cognate to Phoenician: M, Classical Syriac: ܫܡܫܐ EMA, Hebrew: שֶׁמֶשׁ EME and Arabic: شمس AMS.
***
Polat Kaya: Böylece,
Akkadlar için, SHAMASH (güneş) anlamlı bir sözdür. Ayrıca,
Suriyeli Alevi Günhan Beylerinin çok eski bir kenti olan, Rumca DAMASCUS
olarak ve Semitik gruplarca ŞAM adı ile adlandırılan bu
kentin adı da SHAMASH, yani, Türkçe GÜNEŞ-KENTİ
(GÜN-TANRI-EVİ) kavramını temsil eden bir ad oluyor. Bunun
anlamı, ŞAM şehrinin en eski adının GÜN-TANRI
EVİ anlamlı bir ad olduğundandır! Elbette ki, kendilerine
GÜNHAN diyen Turanlı Türkmenlerin en eski ve önemli bildikleri bu yerli
baş kente, Güneş dini gereğince, GÜN-TANRI EVİ
anlamlı bir ad vermiş olmaları çok doğaldır. Denebilir
ki, bu nedenle, DAMASCUS için ama dUD adını da
kullanıyorlarmış!
Halbuki, AMA dUD adını ŞAMAŞ-UDd şeklinde
Türkçeye deşifre ettiğimizde, bulduğumuz söz, Türkçe
IŞIMIŞ ODDU sözü oluyor ki bu da gök yüzünün IŞIMIŞ
ODU olan GÜNEŞİN ta kendisi ve onun Türkçe dilde
tanımlanmasıdır! Güneş devamlı şekilde
IŞIYAN bir dev ateştir. İşte bu tanımlama ile, ŞAMAŞ
(ŞAM) Kentinin önceki Türkçe adı IŞIMIŞ OD ÖYİ, GÜN
ÖYÜ yahut, GÜNEŞ KENTİ şeklinde oluyor!
***
Ayrıca, SHAMASH
kavramının SÜMER dilinde UTU, yani, Türkçe OD O sözü ile aynı
oluşu ve GÜN-TANRI adı olarak bilinmesi, önce güneşin bir OD,
bir ATAŞ olduğunu söylüyor. Ayrıca, OD O sözü Türkçe OD ÖY
(OD EVİ; ODA) anlamlı bir Türkçe söz olduğunu da bize
bildiriyor. Şöyle ki, GÜNEŞ, devamlı ışıldayan
öyle bir OD (ATAŞ) evidir ki, bu OCAK beş milyar seneyi aşan bir
süreden beri alev alev yandığı halde, olasılıkla,
şimdiki yaşının bir kaç keresini daha yanarak ve
ışıyarak devam edecektir! Etrafında herşeye hayat
veren bu muhteşem ODa Gün-Tanrı diye inananlar için, GÜNEŞ
(IŞIMIŞ, ŞAMAŞ yahut ŞEMŞ) bir OD-TANRI EVI,
GÜN EVİ yahut da GÜN-TANRI EVIdir!
***
GÜN-TANRIYI ve GÜN-TANRI EVI ŞAM Şehrini de tanımlayan UTU ve
OD O sözünün hem Sümerlerde hem de Günhan Türkmenlerinde aynı olması,
Sümerlerle Türklerin aynı dilde olan, aynı ulusun iki toplumları
olduklarını kuşkusuz tanımlar! Hatta, Phoenician (Kanaan,
Kenan, Günhan) Türkmen beylerine atfedilen iskelet M adı bile, ünlüleri
düşürülmüş Türkçe IŞIMIŞ sözüdür! Böylece, bu şekli
ile de, ŞAM şehrinin adı, yine Türkçe GÜNEŞ adından
ve özellikle güneşi tanımlayan Türkçe IŞIMIŞ OD sözünden
gelmektedir. Şunu da belirtmem gerekir ki SHAMASH adı hem Arapçaya
hem de Farsçaya ŞEMS (güneş anlamlı) tanımlaması ile
girmiş Türkçe sözdendirler. Bu adlar Türkçeden alınıp,
yabancılaştırılıp ve Türkçe kimliği bilinçli
şekilde karartılmış sözlerdir. Böylece, gerek SHAMASH ve
gerekse ŞEMS adları, bilinenlerin tersine, Türkçe IŞIMIŞ
sözünden yapılmış sözcüklerdir!
***
Bu açıklamaların
ışığında, kaynak metine tekrar
baktığımızda şunları görüyoruz:
Akkadça AMA "Sun", Farsça ŞEMS, ikisi de Türkçe IŞIMIŞ sözünden; ;
Phoenician sözcüğü M, Türkçe ünlüleri düşürülmüş IŞIMIŞ sözü;
Classical Syriac: ܫܡܫܐ EMA, Farsça ŞEMS, ikisi de Türkçe IŞIMIŞ sözünden;
Hebrew: שֶׁמֶשׁ EME, Farsça ŞEMS, ikisi de Türkçe IŞIMIŞ sözünden;
ve Arapça: شمس AMS, Farsça ŞEMS, ikisi de Türkçe IŞIMIŞ sözünden yapılmış adlardır!
Burada verilen sözcükler içinde görünen A-ĀMI, -ĀMI ve benzeri sözcükler, sözde eski Semitik dillerde ŞAMAŞ diye güneşe verdikleri addır ki bu ad bile Türkçe IŞIMIŞ sözünün Samileştirilmiş halidir ve uyduruk adlardır!
Bu önerimi destekleyen şu bilgiyi de burada dile getirmem çok önemlidir:
***
Sami grupların
ŞAMAŞ gibi, İŞTAR adlı bir tanrıçeleri de
vardır ki onun adı dahi Türkçe iki anlamlı bir sözdür.
Şöyleki, İŞTAR sözü bu halinde, Türkçe IŞIDIR, IŞITIR
ve ISITIR sözleri olup güneşi temsil eder; Ayrıca, İŞTAR
sözü AŞTIR şeklinde incelendiğinde, Türkçe EŞTİR,
yani, Turan dünyasında, erkeği tamamlayan, bütünleyen
EŞİDİR. Öyle bir EŞ anlayışıdır ki o,
erkeğine hem kadındır, ışıtan ve ısıtan
bir güneşdir ve bir yakıcı ateştir anlamlı sözlerle
tanımlanan bir EŞDİR! Türk kültüründe, genellikle, Güneş
bir KIZ, bir KÖZ ve bir GÖZ olarak tanımlanırken, Tanrının
KÖR GÖZÜ olan AY, bir erkek AY DEDE olarak tanımlanır!
Bunun gibi, IŞTAR kavramı ile aynı olan, sözde eski Helenlerin
APHRODİTE adı ile tanımladıkları sevgi tanriçesi de
BİR OD İDİ O şeklinde hem yakıcı güneşi
tanımlıyor, hem AVRATDI O şeklinde yine Türklerin AVRAT
sevgilisini tanımlıyor. İşte tüm bu kavramlar eski
Turanlıların dil ve törelerinden alınmış ve
değiştirilmiş adlardır!
***
Burada, sözde Semitic diye yanlışca dünyaya tanıtılmış oldukları PHOENICIAN adının Türk kimliğini bir defa daha görmeliyiz. Şöyle ki:
PHOENICIAN adını harf-be-harf CONHAN-PEİİ şeklinde deşifre etdiğimizde, bulduğum söz Türkçe GÜNHAN BEYİ sözüdür ki bu ad özbeöz Türkçedir ve eski Turan ülkesi TURİYEde, değiştirilmiş diğer adı ile SURİYEde yaşayan ALEVİ GÜNHAN TÜRKMENLERİNE verilmiş ve sahte bir şekilde Samileştirilmiş bir addır. Bu ad değişimi ile GÜNHAN TÜRKMENLERİ Türk kimliklerinden arındırılmış ve dünyaya GÜNCÜ olma yerine, SAMİ, yani, YELCİ (ESMECİ) gruplar diye tanıtılmışlardır. Bu ad değişimi, BİLGEMİŞ adının GILGAMESH adına değiştirilmiş olayı gibi, eski Turan dünyasının törelerini aşırma ve yok etme olayıdır! Nitekim, sözde Semitik TORAH adı bile Türklerin TÖRE sözüdür!
***
Eski çağların Suriyesinde ŞAM kentinin 75 km kadar kuzeyinde yine eski çağların Baalbeck adlı Phoenike kenti, bir gün kenti (yanı sun-city) imiş ki bunun Rumca adı HELİOPOLIS olarak veriliyor.
Sözde Greek adı HELIOPOLIS sözcüğü GÜN KENTİ (sun city)
anlamlı idi. Ve hatta, eski Mısırda bir Roma kenti olduğu
söylenen AUGUSTAMNICA adlı sözde Roma ili de GÜN KENTİ (sun city)
anlamlı imiş. Bu şehrin PAGAN kimliğinden, yani,
Turanlı PAGAN kimliği ve diğer pagan özelliklerinden
arındırmak için, şehrin adı AUGUSTAMNICA şeklinde
değiştirilerek Romanlaştırılmış. (Bak
aşağıda https://en.wikipedia.org/wiki/Augustamnica
). Kararttıkları ve gizledikleri bu PAGAN özelliğinin ne
olduğu, değişimlerin yapılmış olmasına
rağmen, Latin AUGUSTAMNICA ve Greek AUGOUSTAMNIKE adları içinde
saklıdır. Bu sır küplerinden Greek AUGOUSTAMNIKE
adını açtığımızda, şu çok ilginç Türkçe
değimleri bulabiliyoruz:
Polat Kaya: a) Greek AUGOUSTAMNIKE adı harf-be-harf ATIM-GUNES-KOUA şeklinde deşifre edildiğinde, bulduğum söz, Türkçe ADIM GÜNEŞ KÖYÜ sözü olduğunu ve bu tanımlamanın Türkçe dil ile yapılmış olduğunu görüyoruz! Böylece, HELIOPOLIS adı ile tanımlanan köy veya kentler, aslında Türkçe GÜNEŞ KÖYÜ adı ile anılıyor idiler. Eski GÜNHAN Türkmenlerinin bir şehiri olan ŞAM kentinın de bir GÜNEŞ KÖYÜ yahut GÜNEŞ KENTİ olması çok doğal idi!
b) Ayrıca, Greek AUGOUSTAMNIKE adı, ATAM-GUNES-KOUI şeklinde
sözcüğün başka bir şekli de Türkçe ATAM GÜNEŞ KÖYİ
sözü oluyor. Burada Güneşle ilgili olarak bir anlam
değişikliği var. Bu da Güneş Dili Türkçenin bir
yapısal özelliğidir. Bir harfin yerdeğiştirmesi ile kavram
tanımı değişebiliyor. Eski Turan dünyasında TANRI
kavramı, aynı anda, hem ATA ve hem ANA kimliği olan bir
Gök-Tanrısı olarak bilinirdi. Etrüsk Türkleri bu Tanrı
kavramını aynı gövde de hem erkek ve hem kadın çizimi ile
değerlendirmişlerdir. Bu eski Turan kavramı, Aryan sözcüğü
olarak ANDROGYNOUS şeklinde
yabancılaştırılmıştır; (> GUNOS- DANRY-O< Türkçe GÜNEŞ TANRI
O sözünden.) Bilindiği üzere eski Mısır yerli toplumu,
GÜNEŞE TAPAN bir toplum idi. Bunun anlamı şudur ki, Eski
MISIR ülkesi, bilinenlerin tersine, Türk dili konuşan bir Turan ülkesi
idi. Ben bu bilgiyi BİLDİRİ 1 başlıklı
yazımda dünyanın en uzun ömürlü Turan Devleti diye
tanımlamıştım!
c) İçinde Türkçe ADIM GÜNEŞ KÖYÜ ve ATAM GÜNEŞ KÖYİ sözleri bulunan Greek AUGOUSTAMNIKE adı içinde bulunan başka bir Türkçe değim de, ATIM-OGUS-KÜN-EA şeklinde ayrıştırma ile Türkçe ADIM OĞUZ GÜN ÖYÜ sözü ile birlikte OĞUZ adını da buluyoruz ki, bu ad bile hem Güneş kentlerinin Türkçe kimlikleri tanımlıyor hem de Güneşin bir adı olan OĞUZ adını da gün ışığına çıkarıyor! Böylece OĞUZ adı bile çok eski zamanlardan beri Türkçe dilde var olan Gök-Tanrı, Gün-Tanrı ve Ay-Tanrı kavramlarının adıdır hem de erkek adı olarak Türk kültüründe yaşayan bir addır!
***
Böylece, binlerce yil evvel, Günhan Türkmenlerinin ülkesi olan Suriyede (Turiyede/Türkiyede), şimdiki adı ŞAMAŞ (ŞEMEŞ, ŞEMS) olan kentin asıl Türkçe adı GÜNEŞ KÖYÜ veya OĞUZ GÜN EVİ gibi adlar imiş. Bu adlar, şehrin gerçek kurucularının Suriyeli/Turiyeli Türkmenler olduğunu açıkca gösteriyor!
İlginçtir ki aynı kültür, eski Mısırda, KAHİRO kentinin yakınlarında bir HELİOPOLİS (Gün kenti) adlı kent bulunuyordu. Günümüzde, eski Heliopolis Üniversitesi adlı universite AIN SHAMS (Güneş Gözü) olarak biliniyor. Eski Turan dünyasında GÜNEŞ Tanrının GÖREN KOR GÖZÜ olarak bilinirdi! Bir Kahiro Üniversitesine AIN SHAMS, yani Türkçe GÜNEŞ GÖZÜ ÜNİVERSİTESİ yahut GÜNEŞ ÜNİVERSİTESİ denmesi, adının Eski Turan dünyasının GÜNEŞ TANRISI kavramından almış olması anlamındadır! İnsanları aydınlatıcı bilgiye ulaştıran bu bilgi ocağı, eski GÜNHAN Tur/Türk/Oğuz Türklerinin dünyaya verdikleri ilmin katkılarından biridir. Ne var ki kara bir sistem eski Turan dünyasının adını, kimliğini ve törelerini bir taraftan ad ve dil değişimi ile başkalaştırmış ve sahiplenmiş, diğer taraftan da o Turan medeniyetini ve onun gerçek yaratıcılarını tarihten silmiştir!
***
Sonuç olarak, bunca açıklamalardan diyebiliriz ki, sözde Arapça ŞAM (SHAMS/SHEMS) adlı kentin en eski adı, Türkçe IŞIMIŞ OD EVİ, GÜN EVİ, OĞUZ GÜN EVİ ve GÜNEŞ EVİ adları ile bilinen bir GÜNEŞ KENTİ idi!
Esenlikler dileklerimle,
Polat Kaya
Mart 21, 2018